Sınıfsal Konumların Nesnel Haritası ve Öznellik Eğilimleri
Alpkan Birelma’nın “Sınıf Neden, Niçin, Ne Kadar Önemlidir” başlıklı atölyesinin ikinci haftasında ilk olarak Korkut Boratav’ın 1991 yılında İstanbul’daki 800 hane üzerinde yaptığı araştırmaya dayanan İstanbul ve Anadolu’dan Sınıf Profilleri kitabını konuştuk. Dersin başında Birelma, bir ülkenin sınıf profilini çıkarmanın meşakkatli bir iş olduğunu anlattı. Ülkemizde bu konuda yapılmış çok az çalışma olmasından ötürü bu kitabın aradan geçen zamana rağmen halen başucu eserlerden biri olduğunu söyledi. Ardından Boratav’ın İstanbul’daki sınıf profillerini nasıl belirlediğini konuştuk. Boratav İstanbul’daki sınıf yapısını açıklarken burjuvaziyi küçük işveren ve büyük işveren olarak iki alt gruba ayırır. Ücretli/maaşlılar ise 4 ayrı gruba ayırır: Yüksek nitelikliler, beyaz yakalı ücretliler, niteliksiz hizmet işçileri ve mavi yakalı işçiler. Bu ikisi ana sınıf arasında Boratav’ın kendi hesabına çalışanlar olarak isimlendirdiği bir “ara tabaka” var. Bu ara tabakayı küçük esnaf ve zanaatkarlar, marjinal/enformel işlerde çalışanlar ve yanında sürekli personel çalıştırmayan profesyonel meslek sahipleri oluşturuyor. Veriler üzerinden İstanbul’un aslında bir proleter şehir olduğu ve niteliksiz hizmet işçisi ile mavi yaka işçisinin çalışan nüfus içerisinde %40’ı bulan yüksek bir orana sahip olduğu belirtildi. Boratav’ın İstanbul’un iki bölgesinde 800 hane reisinin çalışma durumu ve sınıf profillerini yüzdelik olarak gösteren temel verisini meraklıları için paylaşalım.
İşsiz |
8,7 |
Emekli |
19,3 |
Yüksek nitelikli ücretli |
4,6 |
Beyaz yakalı ücretli |
5,8 |
Niteliksiz hizmet işçisi |
16,9 |
Mavi yakalı işçi |
21,7 |
Esnaf/marjinaller |
14,9 |
Küçük işveren |
4,3 |
Orta/büyük işveren |
3,8 |
TOPLAM |
100 |
Kırda ise sınıf profillerini tespit etmenin epey zor olduğunu, çünkü Türkiye kırsalında toplumun çok geniş bir kesiminin kendi toprağında kendi hesabına çalıştığını konuştuk. Boratav kırda sınıf profillerini ayırt etmek için şu kriterleri kullanıyor: İşçi çalıştırma, emek ihraç etme, traktör sahipliği ve sulu/kuru tarım alanı. Son olarak Korkut Hoca’nın kitabında o yıllarda İstanbul’da sınıflar arası yukarı doğru mobilizasyonun oranının nispeten yüksek olduğunu ve bunu o yıllarda kentsel rantların büyük ve erişilebilir olmasına bağladığını konuştuk.
Dersin ikinci kısmında ise Sungur Savran’ın “Sınıf Haritalamak, sınıflar nasıl birbirinden ayrılır” makalesi üzerine konuştuk. Savran makalesinde sınıfları dört ana grup üzerinden tartışıyor: 1- Burjuvazi, 2- Devlet bürokrasisi, 3- Küçük burjuvazi ve orta sınıflar, 4- Proleterya. Savran’ın bu dört grubu nasıl tanımladığını tartıştıktan sonra özellikle devlet bürokrasisi kavramı üzerinde durduk. “Burjuvazi devlete nasıl hakim olur?” sorusunu sorduk, bir diğer deyişle, burjuvazi ve devlet ilişkisini tartıştık. Birelma burjuvazinin devlet üzerinde dört mekanizma üzerinden hakimiyet kurduğunu belirtti ve bu dört mekanizmayı açtı. Savran’ın makalesindeki bir diğer önemli katkı olan “işçi aristokrasisi “ve “işçi bürokrasisi” kavramlarını ele aldık. Savran bu iki grubun işçi sınıfının sınıf mücadelesi içinde “en büyük güce sahip olduğu yerde onu en zayıf hale getirme işlevi”ne sahip olduğunu iddia etmekteydi. Savran’ın bu iddiasını inceledik.
Dersin son kısmında ise Birelma, Erik Olin Wright’ın sınıf meselesi üzerine yapılmış çalışmalarının en iyilerinden biri olan Class Counts (Sınıf Önemlidir) kitabından bahsetti. Bir önceki hafta bir makalesini okuduğumuz Wright’ın, sınıf konumlarını tanımlarken üretim araçları üzerindeki mülkiyet kriterine ilaveten iki kriter daha kullandığını öğrenmiştik. Wright ücretli/emekçileri sınıf konumlarına ayırmak için kalifikasyon (beceriler) ve idari yetkiler (otoriteyle ilişki) kriterlerini de eklemişti. Wright’ın bu kriterlerden hareketle 12 farklı sınıf konumunu tanımlayan aşağıdaki haritasını inceledik.
Daha sonra Birelma Wright’ın altı gelişmiş kapitalist ülkede yaptığı temsili düzeydeki anketlere dayanarak, bu sınıf konumlarına farklı ülkelerde çalışan nüfusun yüzde kaçının oturduğunu paylaştı. En ilginci ise Wright’ın aynı ankette insanların sınıf bilincine dair yaptığı sorgulamanın sonuçları idi. Wright farklı ülkelerde sistematik olarak aynı sonucu bulmuştu: Sınıf konumları proleteryaya (kalifiye olmayan işçilere) daha yakın insanlar kapitalizme daha eleştirel, burjuvaziye daha yakın insanlar ise daha kapitalizm yanlısı çıkmışlardı.