Millete ve Milliyetçiliğe Dair Üç Yaklaşım
Mesut Yeğen ile yaptığımız ‘Türk Milletinden Olmak’ atölyesinin ilk oturumunda, öncelikle içeriğe ve planlanan programa dair konuştuk. Yeğen, bu dört haftalık atölyenin ilk haftasında millet inşası ile ilgili temel kavramları, ikinci ve üçüncü haftalarında farklı millet inşa süreçlerini, ve son haftada Türk milleti kategorisinin sınırlarını konuşmayı planladığını belirtti.
Bu girişten sonra, millet, milliyetçilik ve millet inşası gibi temel kavramları konuşmaya başladık. Milliyetçilik literatürünün 90’lar öncesinde çok güçlü olmadığından ve hala daha millet gibi en temel kavram üzerinde dahi ortak bir uzlaşı olmadığından bahsetti. Milleti tanımlarken insanlar arasındaki belli başlı bazı özelliklerin ortak olması üzerinden tanımlıyoruz. Dil, din, mekan, tarih ve soy bağı bunlardan bir kaçı. Millet tanımına bunların hangilerini dahil edip etmediğimiz üzerinden milletin sınırları genişleyebiliyor ya da daralabiliyor. Aslında bu millet inşasının doğal olmayan bir süreç olduğunun en büyük kanıtlarından biri.
Mesut Yeğen, ayrıca milliyetçilik ya da bir grubu bir milletten kılma süreçleriyle ilgili üç farklı yaklaşımdan bahsetti. Birincisi, milletlerin insanların somut ihtiyaçları sonucu ortaya çıktığını ve tarihin başından beri var olduğunu savunan ‘ilksellik’ yaklaşımı. İkincisi, milletlerin modernizmle birlikte ortaya çıkan tarihsel kategoriler olduğunu savunan modernist yaklaşım. Bu yaklaşıma göre, milletler ve milliyetçilikler çeşitli iktisadi, politik ve kültürel süreçler sonucunda görünür olmuştur. Üçüncüsü ise, milletlerin modern öncesi bir etnik kökene dayandığını ileri süren etno-sembolik yaklaşım. Yeğen, bu yaklaşımları somut örnekler üzerinden tartışmaya açtı.