Taşeron İşçiler Torba Yasaya ve Uyuyan Sendikalara Karşı Yürüdü
İSKİ, Çapa Tıp Fakültesi ve Maltepe Belediyesi’nde çalışan bir grup taşeron işçi, İşçi-Der’in çağrısıyla dün (24 Temmuz) akşam Pangaltı metro durağında toplandı. Ağırlıklı olarak İSKİ’de çalışan taşeron işçilerden oluşan, İşçi-Der’in farklı mesleklerden gönüllülerinin de yer aldığı yaklaşık 80 kişilik grup 19:00’da Mecidiyeköy’e doğru yürüyüşe başladı.
Yer yer tek sıra halinde, yer yer kortej halinde ilerleyen grup “taşeron demek ölüm demektir”, “Soma’yı unutma, unutturma”, “taşeron çalışma yasaklansın”, “susma haykır taşerona başkaldır”, “hükümet torbayı al başına çal”, “taşeron demek Soma demektir” gibi sloganlar attı.
Taşeron işçiler yol boyunca mikrofondan sorunlarını, dertlerini anlattılar. İSKİ’de çalışan taşeron işçiler, kendi işkollarının sendikası olan TES-İŞ 2 no’lu şubenin kendilerine sırt çevirmesini protesto ettiler. Torba Yasa’nın taşeronluğu nasıl daha da fazla yaygınlaştıracağını vurguladılar. Pek çok kişinin ilgiyle izlediği, alkışlarla destek verdiği grup, özellikle Cevahir Alışveriş Merkezi önünde geniş bir ilgi gördü.
Saat 20:00’de Mecidiyeköy Meydanı’nda TES-İŞ 2 no’lu şubeye varan grup, burada taşeron İSKİ işçilerini muhatap almayan, taşeron işçilerin randevu taleplerine bile karşılık vermeyen 2 no’lu şube yöneticilerini protesto etti. Protestodan ürktükleri anlaşılan TES-İŞ 2 no’lu yöneticilerinin, daha bir hafta önce yerinde duran şube tabelasını indirmiş oldukları dikkat çekti. Ancak şubenin bayrağı, apartman girişindeki tabelası yerli yerindeydi.
Burada İşçi-Der başkanı Adnan Kondak tarafından okunan basın açıklamasının satır başları şöyle:
Soma katliamı aslında bizim gibilerin her gün yaşadığı acı gerçeği tüm toplumun gözüne sokmuştur: Bu milletin has yoksul çocukları, devletin ve şirketlerin gözünde değersizdir.
Devlet yetkililerinin ve bazı sendikacıların, 301 işçinin ölümü üzerine verdikleri beyanatların timsah gözyaşları olduğunu bugün anlıyoruz. Anlıyoruz çünkü TBMM’de görüşülen Torba Yasa, taşeronluğu ve güvencesizliği daha da yaygınlaştıracak olan bir içeriğe sahip.
Torba Yasa, asıl işlerin hatta memurların bile taşerona verilmesini yasal hale getiriyor. Madenci kardeşlerimize getirilen kısmı iyileştirmelerin diyeti, taşeron sisteminin kalıcılaştırılması olamaz!
Şu anda binlerce işçinin çalıştığı İSKİ’de 300 kişi için toplu sözleşme imzalayan TES-İŞ 2 nolu şubenin kapısındayız. TES-İŞ 2 nolu şube yetkilileri bizlere “Siz taşeron işçisiniz, taşeron şirketinizin bulunduğu işkolunun sendikasına gitmeniz gerekir, bizim işkolumuzda değilsiniz” demiştir.
İSKİ’ye bağlı olarak çalışan yaklaşık 2000 taşeron işçi, 15 – 20 senedir enerji işkolunda değilse nerede çalışıyor? Örgütlü olduğum işyerimde çalışan 2000 işçi kimdir, nedir, ne yer, ne içer diye hiç mi merak etmediniz?
Biz işçilerin haklarının mücadelesini verirken, derneğimizin hukuk komisyonu başkanı avukatımıza dahi randevu vermeyen TES-İŞ 2. nolu şube başkanını kınıyoruz.
Bugün bu endişe ve taleplerimizi paylaşan birçok değerli sendikacı olduğunu görüyoruz. Sendikasız bir işçi mücadelesinin kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini bildiğimiz gibi, bugünkü sendikal anlayışla bir sonuca ulaşılamayacağını da bilmekteyiz. Bunun için diyoruz ki sendikacılar koltuklardan kalkmalı, mücadelenin başına geçmeli.
İşçi kardeşlerimize diyoruz ki bizler hakkımızı aramadıkça, yan yana gelmedikçe, birbirimize sahip çıkmadıkça ekmeğimizden, insanlığımızdan, onurumuzdan uzak kalmaya devam edeceğiz.
Sosyal adalet ve sosyal barış için el ele, ortak mücadeleye.
İnsanın ihalesi, emeğin komisyonculuğu olmaz.
Basın açıklamasının ardından işçiler Cevahir alışveriş merkezinin yanındaki çimenlik alanda iftar yapıp sohbet ettiler.
Kaynak: http://iscider.org/taseron-isciler-torba-yasaya-ve-uyuyan-sendikalara-karsi-yurudu/