Siyasi Dilin Dönüşümü: Devrimcilikten Islahatçılığa Doğru

2 Responses

  1. mustafa emin dedi ki:

    yazının temel omurgası, sevgili habil sağlam’ın tokad’ın sempozyumunda ranciere’den hareketle dile getirdiği “siyasal’dan kültürel’e islamcılık” teziyle örtüşmekte. habil’in islamcılığın teklif ve tehdit içeren iddiasını yitirdikten sonra siyasal alanda kaybettiği mevzileri, sosyal ve kültürel alanda temsillerle nasıl doldurmaya çalıştığını (yardım dernekleri endüstrisi, sempozyumculuk, tinktankçilik vb) çok iyi resmetmişti. fasıla’daki diğer pek çok yazı gib bu da genel olarak teorik bir islamcılık tartışması yapıyor, o da bana havanda su dövmek gibi geliyor. onun için bir parça da dağınık bir yazı gibime geldi. heyecan verici değil yani. ama istifade edilir.

  2. İslamcılık bir yol bulmaya çalışıyor kendisine. Siyasallaşma alanları kontrol altında. Zayıf bir unsur olarak değil, bilinçli bir cemaat olarak İslami gruplar varlıklarını sürdürebilmek adına kültürel islamcılığa evriliyor. Bu açıdan kültürel islamcılık bir tercihten öte sürecin bir zorunluluğu gibi beliriyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir