İSİG: “Her gün 8-10 işçinin öldüğü bu ülkede her ay bir Soma yaşanıyor…”
İş cinayetleri üzerine özellikle verilerin toplanması ve bilimsel çalışmalar yapılması anlamında en yoğun emek harcayan kurumlardan biri olan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Soma katliamına ilişkin açıklamasını paylaşıyoruz.
Ölümlerin adresleri değişiyor ama birbirinin neredeyse kopyası iş cinayetleri yaşanıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi olarak yazılı, görsel, dijital basından takip edebildiğimiz, emek-meslek örgütlerinden gelen bilgiler ve işçiler, işçi yakınlarının bildirimleri ışığında tespit edebildiğimiz kadarıyla 2014 yılı Mayıs ayının ilk 19 gününde 301’i Soma’da yaşanan maden katliamında olmak üzere en az 365 işçi yaşamını yitirdi…
Yine 2014 yılında Ocak ayında 87 işçi, Şubat ayında 77 işçi, Mart ayında 117 işçi ve Nisan ayında 115 işçi yaşamını yitirdi…
Soma’da yaşanan iş cinayetinin sorumlusu TKİ, Soma Holding, Enerji ve Çalışma Bakanlıklarıdır…
Öncelikle Soma’da yaşamını yitiren işçilerin ailelerinin, işçi sınıfının ve tüm halkımızın başı sağolsun…
Birinci olarak, Soma’da yaşanan olayda en başta arama kurtarma faaliyetinin zaafiyeti ortaya çıkmış ve birçok arkadaşımız kurtarılamamıştır. Diğer yandan yangının nedeni olarak tespit edebildiğimiz kömür kızışması, takiben kısmi göçük ve karbonmonoksit zehirlenmesidir. Burada çok açık suçlu özelleştirme politikaları, rödovans sistemi ve güvencesizleştirme politikalarıdır. İhmaller zinciri ortadadır. Fakat en net şekilde dayanacağımız husus önümüzdeki günlerde başta Maden Mühendisleri Odası olmak üzere TMMOB’nin açıklayacağı raporlar olacaktır…
İkinci olarak, can veren madenciler yoğunlukla Manisa, Kütahya, Balıkesir ve İzmir’de yaşayan ve tarımın bitirilmesi sonucu madencilik yapan köylülerinden oluşmaktadır. Devletin resmi olarak açıkladığı can veren 301 işçi bulunmaktadır. Bizler emek örgütleri olarak eğer başka ölümler de varsa önümüzdeki günlerde bu bilgilere ulaşacağız ve kamuoyu ile paylaşacağız. Yine bu noktada bölgede yaptığımız çalışmalarda kaçak ve çocuk işçiler ile ilgili basında çıkan haberleri teyit edecek bir bilgiye ulaşamadığımızı belirtmek istiyoruz…
Üçüncü olarak, katliamın meydana geldiği ocak sendikalı, sigortalı işçilerin çalıştığı yani görece en güvenceli işçilerin çalıştığı büyük bir işletmedir. Bu durumun işçi sınıfının çalıştığı koşulları ortaya koyması bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz. Yani her işyeri bir mezarlığa dönüşebilir. Unutmayalım 2013 yılında da tespit edebildiğimiz kadarıyla en az 1235 işçi yaşamını yitirmişti. Ülkemizde her gün ulaşamadıklarımızı da düşününce 8-10 işçinin öldüğünü unutmayalım. Bu ülkede her ay bir Soma yaşanıyor…
Dördüncü olarak, işsizliğin işçi sağlığı talebini savunmanın önüne bir engel olarak çıkarıldığını ve işçi sağlığı talebi ile iş güvencesi talebinin birbirinden ayrılamadığını belirtelim. Bu konunun en son örneği 301 işçinin katledilmesinden 5 gün sonra Zonguldak’ta faaliyet gösteren bir maden için, TTK’nin açtığı 115 kişilik kadroya, 3987 kişinin müracaat etmesini gösterebiliriz. İnsanlarımız açlık, yoksulluk nedeniyle bu tabutluklarda çalışmaya mecbur kalıyorlar. Bu anlamda iş güvencesi sağlanmalı ve güvencesizliğin en görünür biçimi olan taşeron sistemi yasaklanmalıdır…
Kimse hedef değiştirmeye kalkmasın. Ocakta hiçbir önlem almayan ve denetlemeyen işveren ve devlet sorumludur. Soma Holding’in işçi sağlığı politikasının olmadığını yaptıkları basın açıklamasında söyledikleri teyit etmektedir. Yine aynı şekilde Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) de birlikte sorumludur. Bunun yanında enerji politikalarını ve çalışma yasalarını belirleyen Enerji ve Çalışma Bakanları da Soma katliamının failleridir…
İş kazası değil cinayet…
Sorumlular TKİ, Soma Holding, Enerji ve Çalışma Bakanlıkları…
Adalet istiyoruz…
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi