Kürt kim, Türk kim? Peki ya Roman? Mülteci? – “Onlar da Kürt’tür, sadece farkında değiller…”
“Şimdi siz tabii normal olarak Kürt olmayı böyle Kürtçe konuşmak, Kürdistanlı olmak falan zannediyorsunuz. Haklısınız tabii. Elbette öyle bir tarafı vardır. Kürtler büyük bir millettir. Tarihte birçok medeniyetin yerleştiği bir bölgenin, Mezopotamya’nın halkıdır, ulusudur. Tarihin kazığını yemiş bir millet olduğu için bugün devletsizdir ama devletsiz de olsa koskoca bir halktır, millettir. … Ancak burada, yani İstanbul’da Kürt kimdir diye düşündüğümüzde Kürt sadece Kürdistan’dan gelenler değildir. Bugün burada Kürt şu lokantada çalışan Moğolistanlılardır, işportada çalışan Afrikalılardır, yani yanlış anlamayın, şu köşede 5 liraya fuhuş yapan kadınlardır, 3 kuruş için ciğeri 5 para etmez insanlara boyun bükendir. Bugün Kürt kimdir, ezilenlerdir, ezildiğini bilenlerdir. Eğer bir insan ezildiğini fark etmeye başlamışsa nereli olduğunun, hangi dili konuştuğunun falan artık bir önemi yoktur, artık başka bir aşamaya geçilmiştir. Kadın, erkek olsun hiç fark etmez, hatta Türk olsun, öz ve öz Türk olsun, eğer bu sistemde bir hata var, bu sistem beni eziyor ve bizi birbirimize düşman ediyor derse artık o da bendendir. Biz artık aynı olmuşuzdur.”
Tufan, 37, Elazığ
“… şunu da bilmek lazım, aslında onlar da [Tarlabaşı’nda Kürtler dışındakiler] Kürt’tür, sadece farkında değiller. Farkında olmadıkları için başka bir şey sanıyorlar. Yani buradan çıksalar sanki her şey hallolacak, hayat yoluna girecek, burada olmaları sıkıntıymış gibi. Değil. Bununla yüzleşmeleri lazım. Onlar da Kürt dememin nedeni bu. Hayat yok size burada. Bu kadar. Hepsi bu ya, hepsi bu işte. Öyle kafanda bir hayal yapıp ona inanarak havaya girmeye gerek yok yani. … [Romanları kastederek] torbacılık yapanlar var orada. İşte onlarla bizim gençler arasında bir mevzu olmuş. Gittik yani mevzu daha fazla uzamasın, tatsızlık çıkmasın, kimse üzülmesin yani. Buradayız sonuçta, yüzyüze bakıyoruz. Nedir, ne değildir falan demeye kalmadan bunlar küfretmeye, böyle tuhaf laflar falan… o arada da “terörist” dediler. Terörist, pis Kürtler, bölücüler filan… bak! Ulan Allahsız, ulan vicdansız, ulan insafsız ben miyim ulan terörist, ben miyim? Beni evimden, toprağımdan koparıp, böyle söküp buraya atan mı terörist yoksa ben miyim? Ulan ben 5 saat [katı atık] ayıklıyorum, 10 saat araba çekiyorum, ben mi terörist oluyorum, yoksa bana bu hayatı reva görenler mi terörist? Ben bir lokma haram yememek için hepimiz, o insanların ortasında, hepsinin gözünün önünde topluyoruz bunları. Neler yaşıyoruz biz, hiç biliyorlar mı? Bizim gururumuz yok mu yani? Ama bir lokma haram yemeyelim, gerekirse lağım da temizleriz nedir yani? Kendisi torbacılık yapıyor, çoluk çocuğun kanına giriyor, zehirliyor, sonra da bana terörist diyor, hadi buyur, gel de delirme! … Zannediyor ki kendisi Kürt değil, yahu o da Kürt, o da. Hayatını yok etmişler. Hayallerini yok etmişler. Onu buraya gömmüşler ama sadece öyle bir üzerinden geçmişler ki artık o ne olduğunu bile bilmiyor, vuruyor cigaraya, hapa, atıyor göbeğini, ne bulursa helal-haram demeden geçiriyor, sonra kalkmış bana terörist diyor.”
Erkan, 26, Van
“Şimdi size bir şey diyeceğim ama belki tuhaf gelebilir ama bu dediğim doğrudur yani bir düşünseniz. Şimdi biz Kürt’üz, yani anamız babamız Kürt, değil mi? Biz de otomatikman Kürt oluyoruz tabii. İşte Kürtçe konuşuyoruz, Kürtçe anlaşıyoruz falan, ona göre bazı şeylerimiz oluyor. Aslında ama sadece biz Kürt değiliz. Şimdi bu sistem Kürt’e yaşamayı çok görüyor değil mi, işte siz de görüyorsunuz, bu sistem Kürtlere çok eziyet ediyor ve Kürtler çok direngen bir halk olarak ezilmemeye çalışıyor. Fakat sistem o kadar güçlü ki biz de hayatta kalmak için … eziliyoruz yani. Fakat bir şeylerin bilincindeyiz. Peki ya diğerleri? … diğer ezilenler, onlar da bilincindeler mi? Bence değiller. Aslına bakarsan mesela bir kadın diyelim, o da sistem tarafından ezilmektedir. Makyajla, işte böyle kıyafetlerle falan sistemin kölesi haline getirilmektedir. … Ona sorsanız “Kürt kadınları zavallıdır, köledir” falan der ama asıl kendisi erkeğe beğendirmek için kendini köleleştirmiştir. Yani aslında o da sistem tarafından ezilen biridir, o da bir Kürt’tür, bir Kürt aileden gelmese de gayet has Kürt’tür ama bunu fark edemeyecek durumdadır, o da aslında Kürt olduğunu anlasa, sistem tarafından sömürüldüğünü anlasa o zaman benim onun düşmanı değil tam da kardeşi, dostu olduğumu anlayacak ama o beni düşman, kendisini köle yapanları da dostu sanıyor.”
Çiğdem, 23, Batman
Kaynak: Polat Alpman, Esmer Yakalılar: Kent-Sınıf-Kimlik ve Kürt Emeği, İstanbul: İletişim Yayınları, 2016, s. 238-240.
Haram nedir bilmeyip,itilip kakılıp sömürülüp, tüm bu yaşadıklarından ise herkese açık, herkesle eşit bir ahlak ve bilgelik çıkaranlara selam olsun! Bencillerin, ahlaksızların, kibirlilerin, ırkçıların,her gün mahvettiği bu dünya sizlerin mücadelesi sayesinde dönüyor.
Bu kıymetli insanların sözünü açığa çıkartan Polat Alpman’ın eline sağlık.