Akif Emre – Kapitalizme Zeytin Dalı Uzatmak

1 Response

  1. berat dedi ki:

    Ya ben anlamamış olabilirim bu yazı neye nereye çakmış da, Akif Emre’nin kullandığı bütün argümanlar(islami referanslı olanlar hariç), bu kapitalizm, modernizm eleştirilerinin hepsi batı düşüncesinin ürünü değil mi? Batı düşüncesi sanki liberalizmin ideolojik argümanlarından ibaret birşeymiş gibi, dünyanın sonunu ilan ettiler diyor. E onun eleştirisini de yapmadılar mı? Batı düşüncesi kendini aşar mı aşamaz mı bilmiyorum ama sanki Doğu düşüncesi ya da İslam düşüncesi ya da onun karşısına her ne koyuyorsa; kendini ne kadar aştı da, modernizmden beri
    ne kadar üretti de, batı düşüncesini böyle mahkum ediyor? Yanlış
    anlaşılmasın, batı hayranı falan değilim, ama ben burada kayda değer ne söylemiş anlayamadım. Hani zaten hep söylenegelen şeyler değil miydi bunlar? Sonra bu zeytin ağacı meselesi… Kuran’da adı geçiyormuş o yüzden bir başkaymış… Adı geçmese ne olacaktı yani? Ne değişecekti bu olay bağlamında? Müslüman bünyeleri yazıya hazırlamak için illa bir islami referans vermek zorundayız da ondan mı?

    Son olarak Ekolojicilerin, çevrecilerin tabiiki eleştirilecek tarafları vardır da, hani özellikle yazmış diye söyleme ihtiyacı hissediyorum. “Batılı çevrecilerin tüketim alışkanlıklarını hiç değiştirmeden, ekonomik ilişkilerin değişmesini akıllarının ucundan geçirmeden vicdani sorumlulukla” hareket ettikleri iddiasını neye dayandırıyor bilmiyorum ama bence biraz haksızlık ediyor. Bizde vejetaryanlık, veganlık gibi şeyler biraz üst-orta sınıfa ait, snob kültürü olarak görülen şeylerdir. Avrupa’daki vejeteryanların/veganların büyük bir kısmı kapitalizmin endüstriyel et (ve her türlü hayvansal gıda) pazarından, bu pazarın iğrençliğinden, hayvanlara yapılan eziyetten, bunun doğada yarattığı
    tahribattan vs vs ötürü böyle bir tercih yapıyorlar. Tüketim
    alışkanlıklarını değiştiriyorlar yani. (Bu bağlamda “earthlings” diye bir belgesel var, tam da bu endüstriyel et pazarını anlatan, ama baya hardcore birşey, yani izleyince bir daha et tüketmek istemeyebilirsiniz)
    Hala henüz küçük çaplı ve belki de biraz naif olsalar da, örneğin
    buralarda(söz konusu yer İtalya ama diğer ülkelerde de benzer örgütlenmeler olduğunu biliyorum) yerel üreticileri korumak ve desteklemek için kurulan birlikler var; yerel üreticiden, doğrudan tüketiciye, sadece mevsimlik ve doğal ürünler satan. Bir çok arkadaşım bu birlikten alışveriş yapıyor. Kışın 15 20 çeşit sebze meyve tüketmek yerine, her hafta aşağı yukarı aynı şeyleri satın almış oluyorlar. Ha toplumu yüzde kaçı bunu yapıyor dersen, elbette küçük bir kesimi. Kimse de burdan bir devrim çıkacağını falan beklemiyor. Ama Akif Emre bu kadar kolay harcayınca, belirtmek istedim.

    Saygılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir