Kadın Cinayetlerine Karşı Dikkat Çekememek!
Şefkat-Der’in eylemliliklerine ve yaşanan mağduriyetlere dikkat çekmek için Adil Medya’dan Elif Bayrakçı arkadaşın yaptığı röpörtajı bu sitede de paylaşmayı uygun gördük:
Röportaj: ELİF BAYRAKÇI
Geçtiğimiz hafta Ankara’da Meclisin önünde kadın cinayetlerine ve kadınlara yönelik artan şiddet olaylarına dikkat çekmek ve buna yönelik yasaların bir an önce çıkarılması için eylem ve basın açıklaması hazırlığında bulunan Şefkat-Der üyeleri ve Kadın Sığınma Evlerinde kalan şiddet mağdurları Ankara Emniyeti tarafından gözaltına alınmıştı.
Saatlerce gözaltında kalan Şefkat-Der üyeleri şiddete dikkat çekmek isterken karşılaştıkları Polis engeli ile sesleri Ankara’da kısıldı.
Şefkat-Der Genel Başkan Yardımcısı Ayfer Erel ile yaşananlar hakkında konuştuk.
Adil Medya’dan Elif Bayrakçı, Şefkat-Der Genel Başkan Yardımcısı Ayfer Erel ile bir röportaj gerçekleştirdi.
* * *
Olay nasıl oldu anlatır mısınız?
Olayları en baştan anlatmak en doğrusu. TBMM önünde, Meclisin ilk gündem maddesinin, kadın cinayetlerini önlemek, kadın ve çocukların şiddetten, taciz ve tecavüzden korunması olması ve ilgili yasaların acilen çıkarılması için bir basın toplantı yapmayı düşünüyorduk uzun süredir. 30 Eylül günü Dernek Başkanımız Hayrettin Bulan beyle telefonda bu toplantı ile alakalı neler yapacağımızı, nerede yapacağımızı, hangi saatte yapacağımızı vs konuştuk. Sonra biraz daha düşünelim diyerek telefonlarımızı kapattık. Olaylar işte tam da bu konuşmadan sonra başladı. Hayrettin Beyle yaptığımız bu konuşmadan sonra Ankara Güvenlik Şube’den olduğunu söyleyen bir yetkili Hayrettin beyi arayarak; toplantı saatini, tam olarak nerede yapmayı düşündüğümüzü, kaç kişi gideceğimizi vs sormuş. Hayrettin Bey arayan yetkiliye “bu bilgiye nereden ulaştınız biz daha basına bildirmedik, kimseyle bu düşüncemizi de paylaşmadık, toplantıyı bile netleştirmedik henüz deyince yetkili kişi biraz durup ardından “internette okuduk” demiş. Fakat internette böyle bir bilgide paylaşılmadı. Bu ilginç görüşmeden sonra toplantı saatimizi, yerimizi vb konuları belirleyerek aşağıdaki metni Ankara basınına faks ve e-posta ile ulaştırdık.
Nasıl bir duyuru idi bu:
Şefkat-Der’in basın bildirisi ve daveti şu şekildeydi: “TBMM açılışında, Şefkat-Der kadın sığınma evinde kalan, hayati yönden risk altında olan şiddet mağduru kadınlar olarak, Meclisin ilk gündem maddesinin, kadın cinayetlerini önlemek, kadın ve çocukların şiddetten, taciz ve tecavüzden korunması olması ve ilgili yasaların acilen çıkarılması için, kadın cinayetlerini sembolize eden, kanlı kefen giyerek saat 14.00 itibari ile meclis önünde olacağız.
Bununla ilgili olarak TBMM Başkanlığına dilekçe de vereceğiz.” Duyurumuz bu şekildeydi.
POLİSLER ‘SİZE YARDIMCI OLMAK İSTİYORUZ’ DEYİP GÖZALTINA ALDILAR
Sonra ne oldu?
Bu metni basına ulaştırdıktan sonra Ankara Emniyeti Güvenlik Şubeden defalarca aradılar. Toplantıyı kaç kişi yapacağımızı, Ankara’ya neyle gideceğimizi, kimlerin geleceği gibi bazı sorular sordular. Sizin güvenliğinizi sağlamak, yardımcı olmak size refakat etmek için bu soruları sorduklarını dile getirdiler.
1 Ekim sabahı Ankara otogarına otobüsle giden 13 arkadaşımızı otobüsten iner inmez sivil polisler karşıladı ve Şefkat-Der’den gelenler siz misiniz, size yardımcı olmak için geldik, sizin güvenliğinizi sağlayacağız demişler. Biraz ilerleyip otogar alanına giren arkadaşlara beraber karakola gideceklerini, sizi koruyacağız dediklerinde arkadaşlar karakola gitmekten kasıtlarının ne olduğunu sormuşlar ve gitmek istememişler. Bu olay sonrasında 40 civarında Çevik Kuvvet ekibi abluka altına almış. Ankara otogarında 1 saat boyunca ablukaya alınan ve bırakılmayan arkadaşlarımız daha sonra Polis otobüsüne bindirip karakola götürüldüler.
Gözaltı süresinde sığınma evinde kalan bazı şiddet mağduru kadınlar fenalaştı. Bir kadın arkadaşımız ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kalp krizi geçirdi. Gözaltına alınanlar arasında, kadın sığınma evinde kalan konuşma ve işitme engelli bir genç kadın arkadaşımız da polisin muamelesi dolayısıyla ağlama krizine girdi ve gözaltı boyunca devamlı ağladı. Sığınma evindeki kadınların bazılarının yanında çocukları da vardı ve çocukların yaşadığı korku da olayın diğer bir insanlık boyutunu gösterdi!
Biz trenle giden grup olduğumuz için polislerin karşılama törenini(!) önceden öğrenip ayrı ayrı trenden indik ve gar çıkışında buluştuk. Trenden inerken dikkatimi çeken bazı polislerin trenden inen kadın görevliye bizi sorması oldu. (Bir grup kadını beklediklerini, bilgisi olup olmadığını soruyordu)
POLİSİN ONCA İŞİ VARKEN
Peki, bu yaşadıklarınızla ilgili neler yaptınız?
Şiddet Mağduru arkadaşlarımızın gözaltına alınması ile alakalı aşağıdaki metni basın yayın kuruluşlarına gönderdik.
O duyuruda da şunlar yazıyordu: “Ankara Emniyet Müdürlüğü vicdanların, hukukun adaletin asla kabul etmeyeceği bir ayıbı gerçekleştirdi! Polis TBMM önünde yapacağımız basın açıklamamızı ve meclis başkanlığına sunacağımız dilekçe hakkımızı, yasadışı olarak engelledi. Şiddet mağduru, hayati yönden risk altındaki kadınlara terörist muamelesi yaptı! Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Şefkat-Der kadın sığınma evinden gelen şiddet mağduru kadınları Ankara otobüs terminalinde gözaltına aldı! Polisin onca işi varken, sığınma evinde kalan kadınlara böyle kanun dışı muamelede bulunmasını kamuoyunun taktirine sunuyoruz..”
POLİSİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ
Peki, Emniyete ulaştınız mı?
Hazırladığımız dilekçeyi en azından ben meclise teslim edeyim diye meclise doğru ilerledim orada basından birkaç arkadaşı görünce olayları anlatıp bilgi vermek istedim fakat o esnada emniyetten birkaç yetkili gelip Ayfer Hanım bizde sizi bekliyorduk diyerek beni basındaki arkadaşlardan uzaklaştırmak istediler. Ben dilekçemi teslim etmeden oradan ayrılmayacağımı söyledim yarım saatlik bir aradan ve sürekli olarak üstleri ile görüştükten sonra ancak içeri aldılar. Tabii bu işlemler 2 sivil polis eşliğinde oldu. Meclisin önünden ayrılmak istediğimde ise ısrarla nereye gideceğimi sordular. Yardımcı olalım size dediler fakat yardım(!) tekliflerini kabul etmediğimi 2 gün boyunca ‘size yardımcı olmak’ istiyoruz diyerek şiddet mağduru arkadaşlarımızı nasıl daha otogara ayak basar basmaz gözaltına aldıklarını, ikiyüzlü bir tutum sergilediklerini, konu ile alakalı gereken adli, idari yönden hakkımızı arayacağımızı belirttim. Oradan ayrıldığım andan itibaren sivil polisler tarafından gittiğim her yerde takip edildi.
“ARKADAŞLARIMIZDAN BİRİ KALP AMELİYATI OLDU”
Son Olarak
Saat 19 itibari ile şiddet mağduru arkadaşlarımız serbest bırakıldılar. Ankara otogarından ayrılana kadar sivil ekipler tarafından sürekli göz hapsindeydik. O gün gözaltında fenalaşarak hastaneye kaldırılan şiddet mağduru kadın arkadaşımız kalp krizi geçirdiği için eve dönüşümüzden sonra kalp ameliyatı geçirdi.
* * *
ŞEFKAT-DER
Evsizlere Güçsüzlere Açlara Cinsel Kurbanlara
Şiddet Mağdurlarına Şefkat Kapısı Yoksullukla Mücadele
ve Ötekilere De İnsan Hakları Derneği
Yorgun Gönüllere Bir Umut Işığı da
Siz Olmak İstemez misiniz ?
Faaliyete başladığından bugüne kadar yaşayan barınmasız, şiddet mağduru, fuhuş kölesi vb. en zor şartlarda yaşam savaşı vermeye çalışan 8.500 den fazla insanımıza Şefkat Evi, Kadın Sığınma Evi, Erkek Sığınma Evi, Evsizler Barınma Evi, Misafirhane, Yeni Hayat Evi, gibi isimlerle kamuoyunun bildiği, ihtiyaçları Şefkat-Der tarafından karşılanan sosyal yardım evlerinin kapılarını açarak, bu insanlarımızı barındırmış, üretken hale gelmelerine, rehabilite olmaları sağlanmaya çalışılmıştır. Bu sosyal evlerden özellikle sosyal hizmetler çocuk esirgeme kurumuna bağlı sığınma evlerinde yer bulamayan, huzurevlerine, yetiştirme yurtlarına vb. kamu kuruluşların tesislerine kabul edilmeyen barınmasız, kimsesiz, şiddet mağduru, hayati tehlikesi olanlar, insan ticaretine maruz kalıp seks kölesi haline getirilen insan hakları ihlal edilen, hor görülen, itilip kakılan insanlarımız faydalanması sağlanmıştır. Özellikle Diyarbakır Kadın Dayanışma Merkezi (kamer), Mersin Bağımsız Kadınlar Derneği, Ankara Kadın Dayanışma Vakfı, Adana Kadın Meclisi, Karşıyaka Kadın Dayanışma Merkezi, İstanbul Yakınlarını Kaybeden Aileler Derneği başata olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesindeki sivil toplum kuruluşlarına müracaat eden şiddet mağduru, barınmasız ve insan ticaretine maruz kalmış, hayati tehlikeleri de olan birçok kadının da çocukları olanlar da çocuklarıyla birlikte bir süre sınırlaması olmaksızın sorunları halledilesiye kadar sığınma evlerinden faydalanmaları da sağlanmıştır. Birçok valilik, belediye, savcılık, kaymakamlıklardan da bu tür mağdurların barınma taleblerine olumlu yanıt verilmiştir.
Şefkat-Der tarafından barındırılan ilgili insanlarımızın büyük bir çoğunluğu kadındır. Derneğimizin şu anda Konya’da evsiz, kimsesiz, güçsüz, zor durumdaki insanlarımız için toplam 6 daire 30 odadan oluşan 3 katlı Kadınlar Şefkat-Der Hayata Tutunma Evleri İstanbul’da 2 daireden oluşan Şefkat-Der Kadın Hayata Köprü Evi ayrıca 2daire 16 odan oluşan oluşan Erkek Sığınma Evimiz mevcuttur.
www.sefkatder.org