Halil Savda: Taylan ve RedHack
İktidarlar kendilerine karşı işlenen suçlar noktasında oldukça hassas davranırlar ki halka karşı zayıf bir imaj çizilmesin. Türkiye’de en az on yıl içerisinde devlet tarafından gerçekleştirilen sivil ölümlerin sorumluları neredeyse hiç cezalandırılmazken, cezalandırmak için herhangi bir çaba dahi gösterilmezken RedHack gibi devlete imaj olarak zarar veren bir örgütün bulunması için tüm Türkiye Emniyeti ilk iş mahiyetinde fazla mesaiyle çalışıyorlar. Bu çalışmaların sonucunda örgüt lideri olduğunu iddia ettikleri ‘Manyak’ı bulamadıkları, belirleyemedikleri için önceden beraat ettirdikleri bir genci aynı suçlama ile tekrar hızlıca mahpus hale getiriyorlar. Taylan ile birlikte, aralarında oyuncu Barış Atay’ın da bulunduğu 13 kişi Redhack üyesi oldukları suçlaması ile bir müddet içeride kalmış daha sonra serbest bırakılmışlardı. Devlet, benzer bir tiyatroyu, RedHack Reyhanlı belgelerini ortaya çıkardığında, “çizilen” imajını kurtarmak için belge sızdırma “suçunu” er Utku Kalı’nın sırtına yıkmaya çalışarak oynamıştı. Utku Kalı, tutuklu kaldığı süre içerisinde gördüğü psikolojik işkenceden dolayı intiharın eşiğine gelmiş daha sonra tahliye edilmişti. Taylan Kulaçoğlu ise RedHack’in Manyağı olduğu iddiasıyla şuan Ankara Sincan Cezaevi’nde bulunuyor. Halil Savda yazısıyla Taylan’ın kim olduğunu ve neden bu muameleyi gördüğünü insani bir dille anlatıyor.
Taylan ve RedHock
Halil Savda/ Yeni Özgür Politika/6 Aralık 2013
Taylan Kulaçoğlu 22 Kasım 2013’te aralarında Barış Atay’ın da bulunduğu 13 kişi ile birlikte gözaltına alındı. Taylan’ı yaşadığı Cihangir’deki evine giderken sokağında gözaltına alanlar kar maskeli, silahlı, keskin nişancı polislerdi. Önce Vatan’a ardından uçak ile Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltında kaldığı 4 günün sonunda çıkarıldığı mahkemede 13 arkadaşıyla birlikte serbest bırakıldı.
Serbest bırakıldığının günü elinde bir pasta ile Ankara Emniyet Müdürlüğü siber polis ekibine gidecek kadar mizah yeteneğine sahip güzel bir insan. 28 Kasım günü ablası ile işlettikleri restorana girerken yeniden gözaltına alındı ve tutuklandı. Önce Metris Cezaevi’ne götürüldü. Avukatlarına ve ablasına haber verilmeden adeta kaçırılarak Ankara Sincan Cezaevi’ne bir ring aracında elleri kelepçeli götürüldü. Taylan Kimdir? Taylan Kulaçoğlu 1981 doğumlu. Annesi Vanlı, babası Trabzonlu. 15 yaşında Fransa’ya babasının yanına yerleşiyor. 17 yıl sonra Temmuz 2013’te Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Fransa vatandaşlığına hak kazanmasına rağmen vatandaşlık başvurusu yapmadı; bütün dünya onun ülkesiydi çünkü. Taylan’a sorguda şu soruyu sormuşlar: ‘Örgütün’ ele başı olan ‘MANYAK’la bağlantın nedir? Taylan: “Hepimiz manyağız.” Demiş. Evet Taylan gibi hepimiz manyağız! Polis, Taylan’ın RedHack grubunun “Manyak”ı olduğu iddia ediyor. Avukatı Efkan Bolaç, delil olmadığını, polisin bu fikre nasıl ulaştığını savcıya sordu. Savcının sorgu odasına çağırdığı Siber Suçlarla Mücadele Şubesi’nden polis: “Bir sohbet odası olan MIRC’ta ‘Manyak’ın konuşmalarına ulaştık. Manyak, ‘askerlik sorunu olduğunu, kısa süre önce dedesinin hayatını kaybettiğini, ondan gelecek mirasla askerlik için gereken parayı bulacağını yazdı. Manyak’ın Fransa’da yaşadığını önceden tespit etmiştik. Bu konuşmanın ardından Fransa’da yaşayan ve bir yakınını yakın zamanda kaybedenleri taradık. Bu kriterlere uyan 6 bin 800 kişi vardı. Bu kişilerin içinden askerlik sorunu olanları bulduk, 600 kişiye ulaştık. İçlerinden en iyi bilgisayar kullanan Taylan Kulaçoğlu’ydu, biz de onun Manyak olabileceğini düşünüyoruz.” Taylan ifadesinde: “Benim dedem fakir öldü, miras bırakmadı. Ayrıca İstanbul’da restoranım var, miras beklemeye ihtiyacım yok” dedi. Polise bir ‘Manyak’ gerekiyordu. Taylan adalet ve iyilik konusunda ‘Manyak’tı.. Suç uydurarak Taylan’ı tutuklayan iktidar ve yargısı Roboskî’de ölü bedenleri katır sırtında taşınan katliamın sorumlularını aramıyor, soruşturma açmıyor; Ali İsmail Korkmaz’ın, Ethem’in katillerini aklıyor, tutuklamıyor. Ve sormak lazım; Ethem’in öldüğü yere pankart dikenlere ne yaptınız! Taylan’ın annesi Saliha emekli öğretmen. Taylan, öğretmenler gününde annesine şu notu düştü; “Biz iki kardeş bir sana boyun eğer bir senin karşında hazır oluruz.” Taylan hayatında annesinden başka kimseye boyun eğmedi. Bu hukuksuzluğa da boyun eğmez! Ablası Özen Taylan’ın neden hedef haline getirildiğini şöyle açıklıyor: “Taylan’ın adalet duygusu onu hedef haline getirdi. Çünkü iktidar adalet duygusu olan herkesten rahatsız.” Eskişehir’de polis tarafından öldürülen Ali İsmail Korkmaz sanki şu uyarıyı Taylan için yapıyor: “İnsan tektir, hürdür dizginlenmemelidir.” Taylan hürdür ve dizginlenemez, dizginlenmemelidir! Taylan’ın babası 14 yıldır vücudunun yüzde 70’i felç yatağa bağımlı yaşıyor. Baba Kulaçoğlu 1980 öncesi başarılı bir turizmciydi. Kulaçoğlu’nun gayretleriyle kısa bir sürece binlerce kişi Van’ı ziyaret etti. Turizme yaptığı katkı nedeniyle dönemin Turizm Bakanlığınca ödül verildi. 12 Eylül askeri darbe döneminde duvara faşizm karşıtı yazılım yaptığı için fişlendi. Turizm şirketinin işletme belgesi iptal edilerek kapatıldı. Bunun üzerine yurt dışına çıktı ve Fransa’ya yerleşti. Şu satırları tutulduğu cezaevi hücresinden Taylan yazmış: “Dün yağmur yağıyordu, hücremden binlerce kez bana gönderdiğiniz destek mesajları okuyordum (…) Bana yapılan bu haksızlığa, adaletsizliğe bu zulme karşı; arkamda ne holdingler ne halkı aldatan politikacılar var (…) Kibrit alarak adam yakanların kahraman olduğu bu dünyada, bana terörist diyenleri elbet bu halk tanıyacaktır. Bir restorancıdan Manyak yaratmaya çalışan siyasal iktidar, kendi manyaklığını üstüme yıkmaya çalışmakta (…) Başımız dik gülümsemeye devam ediyoruz. Benim suçsuzluğumu kanıtlama yolunda siz fedakar dostlarımdan başka kimsem yok. Yanımdaysanız özgürüm.” Yanındayız ve özgürsün. Ve şunu önemle ifade etmek istiyorum: Suçlu 1997 yılından bu yana devletin pislikleri açığa çıkartan RedHack değildir; pislik üreten ve gizleyen erktir. Taylan’ı tecrite hapsedecek kadar korktunuz mu sahi! Bu günler geçecek ve Taylan çıkıp gelecek!