“Asgari ücrete mahkum olasın!” – Aziz Çelik
Aziz Çelik güzel, net, hem siyaseti hem de bilgiyi içeren, kaynaştıran ve halktan, emekten, garip gurebadan yana yazılarıyla son dönemde en yakından takip ettiğimiz isimlerden biri. Asgari ücrete ilişkin kısa öz bir yazı yazmış. Bakanın umarsızlığını, umursamazlığını ve bu müsamere karşısında doğru düzgün bir şey yapmayan ana akım sendikaları eleştirmiş. Son olarak da hepimizi bir mitinge davet etmiş. İnşallah davete icabet edebiliriz.
Asgari ücrete mahkum olasın!
Çalışma bakanları işveren gibi konuşmaya ne kadar da meraklı. Bir önceki Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’in göçük altında kalarak ölen maden işçileri için “güzel öldüler” gafı kolay kolay unutulmayacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in “asgari ücretle geçinilir” öz deyişi de klasikler arasında yer almaya aday. HaberturkTV ‘de yayınlanan, Balçiçek İlter’in sunduğu ‘Söz Sende’ programında Bakan Çelik şu veciz değerlendirmeyi yapmış: “Asgari ücretle geçinilmez diye bir şey yok. Geçinirsiniz. Ona mahkumsanız 800 TL de büyük bir paradır. Netice itibariyle peynirin kilosunun fiyatı bellidir, ekmeğin fiyatı bellidir. Bir geçimdir sürdürebilirsiniz. Bizim meselemiz bu değil. Bunu istismar etmemek lazım.”
Asgari ücretin 773 TL olduğu bir ülkede çalışma hayatından sorumlu bir bakanın sözleri bunlar. Aslında gaf yok. Bakan bey doğru söylüyor. Milyonlarca insan 773 TL kazanıyor ve bununla yaşıyor. Bakan asgari ücrete mahkumsanız onunla yaşarsınız diyor. Bakan, insanları 773 TL’ye mahkum ediyoruz onlar da bununla yaşamanın yolunu buluyorlar demeye getiriyor. Çalışma Bakanı değil de hasis bir işveren sanki. “Bunu istismar etmemek lazım” diyor. Meali şu asgari ücrete mahkumsanız bununla geçinmeye bakın, itiraz etmeyin, karşı çıkmayın, eleştirmeyin. Böylece medyaya da ayar veriyor: “Milli ve sorumlu” yayıncılık yapın. Böyle meseleleri kaşımayın. Ne diyelim sana sayın bakan!
Asgari ücretle yaşamaya mahkum olasın. Çalışma bakanlarının hasis birer işveren gibi konuşmasına alıştık artık. Ama kabahat onlarda değil. Kabahatin büyüğüne sırça köşklerinde yaşayan ve işçilerin en temel hakları çiğnenirken sesleri çıkmayan uyumlu ve uslu sendikacılarda. Asıl kabahat en büyük taşeron düzenini inşa eden bu hükümetin başbakanını yaldızlı davetiyelerle işçi toplantılara davet edip alkışlatan sendikacılarda. Bu bakanlara siz cesaret veriyorsunuz. “Asgari ücret büyük para” diyebilen bir bakan varsa sizin yüzünüzden bilesiniz. Böyle sendikacılar olduğu sürece bu bakanlar asgari ücretliyle daha çok dalga geçer. Siz Ankara’da bakanın yanında kalın. Bakana, başbakana saygıda ve alkışta kusur etmeyin. Siz Ankara’da kalın en iyisi. Ama siz, “bu asgari ücretle yaşanmaz” diyenler, “bu taşeron düzeni son bulsun” diyenler, güvenceli çalışma ve insan yaşan isteyenler, 23 Mart 2013 Pazar günü Trakya’ya gelin.
Türk-İş içindeki muhalif sendikaların oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP) 23 Mart Cumartesi Lüleburgaz’da “Kuralsız ve Güvencesiz Çalışmaya Hayır, Taşeron İşçiliğe Son” adıyla büyük bir miting düzenlemeye hazırlanıyor. Türk-İş’in uzun süredir devam eden suskunluğuna son vermek isteyen SGBP Türk-İş Başkanlar Kurulunu olağanüstü toplantıya çağırmıştı. Bu çağrıya bir yanıt alamayan SGBP alanlara çıkma kararı aldı. SGBP Trakya mitingine güvencesiz ve kuralsız çalışmaya itirazı olan herkesi davet ediyor. Siz Ankara’da sırça köşkünüzde Bakana ve Başbakana plaket verip durun; söyleyecek sözü olanlar, güvencesiz ve kuralsız çalışma itirazı olanlar 23 Mart’ta Trakya’da büyük bir yürüyüşe hazırlanıyor.
Aziz hoca topu taca atmak isteyenlere açık kapi bırakmamış.