Tarım Bakanı Neden Şövalye Oldu?

TARIM BAKANI NEDEN ŞÖVALYE OLDU?

10 yıllık AKP iktidarının en büyük hatası; Kullandırdığı 0 faizli hayvancılık kredileri, yatırım teşvikleri ve canlı hayvan ithalatıdır. Gelin nedenlerini beraberce inceleyelim.

İthalat başlatıldığında Türk hayvancılığının durumu nasıldı;

• Türk hayvancılığının ana karakterini milyonlarca Türk köylüsünün aile işletmeleri oluşturmaktaydı.

• Etlik hayvan varlığımız yeterliydi.

• Süt üretimimiz ihtiyaçtan fazlaydı.

• Arz fazlası olduğu için, üreticinin satış fiyatları maliyetlere göre düşüktü. Üretici çok zor durumdaydı.

• Aracıların, daha çok kazanma konusundaki açgözlülüklerinden dolayı, tüketici fiyatları yüksekti.

Yapmaları gereken; Süt fazlası için çözüm üretmek, hayvancılık sektörünü biraz destekleyerek ayakta tutmak, tüketici fiyatlarını makul düzeye indirmekti.

Hükümet ne yaptı;

• Damızlık süt sığırı, etlik sığır ve etlik kuzu ithal ettirdi.

• Süt üretimi fazlası olmasına rağmen, kredi ve teşviklerle donatılan yeni yatırımcılara büyük süt sığırcılığı çiftlikleri kurdurdu.

SONUÇ;

• Krizdeki batılı ülkelerden hayvan ithal edilerek, onların hayvancılık sektörleri ihya edildi.

• Hayvan ithalatında aracılık edenler ve aracılar dünyanın en iyi karlarını elde ettiler.

• Gereksiz yere milyarlarca dolar israf edildi.

• Yeni kurulan süt sığırı işletmeleriyle süt arzı patladı. Bu durum piyasa dengelerini daha da bozdu. Köylüyle birlikte yeni yatırımcılar da perişan oldu.

• Yerli üreticinin canlı hayvan ticareti bitti.

• Türk Köylüsü yoksullaştı, hayvan varlığının parasal değeri 1/5’e indi.

• Tüketici fiyatlarındaki pahalılık aynen devam etti.

• Fransa, Fransız hayvancılığına katkılarından dolayı Sn. Bakanı şövalye ilan etti.

• Sn. Bakan Türkiye’nin 5 milyar dolarlık tarımsal ihracat gerçekleştirdiğiyle öğündü.

• Hayvan ithalatında çarçur ettiği milyar dolarlardan hiç bahsetmedi.

• Türk hayvancılığını batıran bu Bakanı acaba kaç ülke daha şövalye edecek?

• Geçmişte Ülkemin hatırlı zenginlerinden biri bir papazın elini öpmüştü. Medya övgüyle haber yapmıştı bunu. Ben aykırı bir adam olduğum için, Sultan Ahmet’in imamı davet etseydi muhteremi; bırakın icabeti, laikliği ihlalden imam hakkında dava açardı maazallah diyerek, patlatmıştım espriyi. Ne alaka değil mi? Eh artık, siz kurun alakayı.

Gördüğünüz gibi bir analiz yapmaya çalıştım. Mantıklı sebep ve sonuçlar bulmaya çabaladım. Maddeleştirdim, alt alta dizdim. Gördüm ki, yurdumun insanlarına kan kusturma pahasına herkesi sebeplendirmişler. Yine de icraatlarında benim göremediğim sebep ve hikmetler varsa, bu uygulamalardan zarar gören bir TC köylüsü olarak açıklama bekliyorum.

Yoksa Azizi midir nedir? Şu ithalatın baş aktörü Ürdünlü var ya, benim kafam ona takılmaya başlayacak. Sonra da sorular sormaya başlayacağım; Bu adam kimdir? Açık ve gizli ortakları kimlerdir? Bunun gibi kaç tane daha var? Hangi bakanımız, hangi et firmasının ortağıdır? Bu firma günde ne kadar et işler? Nerden alır? Nerelere satar? Sattığının ne kadarı kamuya gider? Bunlar takılacak kafama. Ortakları da tabi!

Söyler misiniz, bu ithalatın durması için Sn. Bakanın kaç kere şövalye olması gerek?

Unutmadan, Batılılar sadece kendilerine hizmet edenleri şövalye yaparlar!

• Mustafa Aycın.1986-2001 aralığında İstanbul’da yaşadı. Bu dönemde, 12 yıl reklam ajansı işletmeciliği, matbaacılık ve ticaretle uğraştı. 3 yıl da bir finans kurumunda çalıştı. 2001’den bu yana köyüne (Balıkesir, merkez Aslıhan Tepecik Köyü) hayvancılık yapmaktadır. Aslında bu anlatı Türk köylüsüne AKP Hükümetinin yaşattığı felaketin özetidir.