Cihadın en faziletlisi zalim sultanın yanında hakkı söylemektir – 30 Ağustos 2024 Cuma Hutbesi
Emek ve Adalet Platformu olarak Diyanet’in toplumsal sorunlara ve siyasi meselelere değinmeyen, İslam’ın sermaye lehine ve devlet onaylı yorumunu empoze eden Cuma hutbelerine karşı, her Cuma günü Alternatif Hutbeyi okurlarımızın ilgisine sunacağız. (Öne çıkan görsel: Filistinli gençlerin GGM’ye alınmalarına sebep olan eylem.)
Kıymetli Müminler!
Filistin meselesi ümmetimizin birincil meselesidir. Filistin meselesinden daha aciliyetli, daha hakkaniyetli ve daha yakıcı bir başka meselemiz bulunmamaktadır. Çünkü Filistin meselesi küresel sisteme, emperyalizme karşı savaşın yoğunlaşmış bir cephesidir. Filistin’in kazanması ümmetin özgürleşmesi, tüm insanlığın sömürüden ve zulümden kurtulabilmesi demektir.
İsrail’in varlığının sürmesi ise küresel zulüm sisteminin devamı, dünyanın her yerinde sömürünün, baskının ve katliamların devamı demektir.
Aziz Müslümanlar!
Bizlerin birincil görevi İsrail’in varlığını sonlandıracak her türlü adımı atmak, bu adımların atılmasına vesile olmaktır.
Bizlerin en önemli ödevi İsrail’in ekonomik tecridini, İsrail’in askeri yalnızlaştırılmasını, İsrail’i var kılan bütün hayat damarlarının kesilmesini talep etmek ve bu uğurda cihat etmektir.
Unutmayınız ki Peygamber Efendimiz (sav) “Müşriklere karşı mallarınız, nefisleriniz ve dillerinizle cihad edin” buyurmuştur. İsrail’e verilecek ekonomik, askeri ve diplomatik zararlar bu minvaldaki cihattan sayılmaktadır.
Saygıdeğer Cemaat!
Gazze’de savaşan Filistinli mücahitler canları pahasına vatanlarını savunuyor, küresel sisteme karşı Gazze gibi ufacık bir alanda muazzam bir direniş sergiliyorlar. İman varsa imkan da vardır sözünün bilfiil tecellisi olan bu direniş bizleri de kendi ödevlerimizi yerine getirmek noktasında teşvik etmelidir.
İmkansızlıklar içinde İsrail’e, ABD’ye ve NATO’ya karşı mücadele eden Filistinlilere ancak ve ancal İsrail’i besleyen damarları kesmeye çalışarak destek olabiliriz.
Türkiye’de İsraille ticareti kes diyen, İsrail’e Azerbaycan petrolünü taşıma, soykırıma ortak olma diyen Filistin İçin Bin Genç aylar süren mücadeleleri sonucunda ticaretin yasaklanmasına vesile olabilmişti.
Ancak Azerbaycan şirketi SOCAR’ın Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattıyla, Türkiye Cumhuriyeti devletine ait bir şirket olan BOTAŞ’ın taşıyıcılığıyla, İsrail’in yakıt ihtiyacının yarısından fazlasını karşılamaya devam ediyor.
İsrail’in soykırımının yakıtını Azerbaycan sağlıyor. O yakıt, bizim topraklarımızdan geçiyor, limanlarımızdan sevk ediliyor.
Aziz Müslümanlar!
2 Filistinli 2 Türkiyeli 4 genç “Erdoğan Vanaları Kapat, Petrol Sevkiyatını Durdur, Soykırıma Ortak Olma” dedikleri için geçtiğimiz hafta gözaltına alındı. 2 Türkiyeli genç salınırken Filistinli kardeşlerimiz Geri Gönderme Merkezlerinde tutuluyor. Filistinli kardeşlerimiz hakkında sınır dışı etme süreci işletileceği söyleniyor.
Allah yolunda cihad eden bu gençlerin, hakikati haykıran, hakka davet eden, iyiliği emreden ve kötülükten nehyeden bu mücahitlerin alıkonulması asla kabul edilemez.
Kıymetli Kardeşlerim!
Hutbemi bitirmeden evvel size mezhep imamlarından Ahmed b. Hanbel’in başından geçen bir hadiseyi aktarmak istiyorum.
Bir gün terzinin biri Ahmed b. Hanbel’ e gelerek:
”Ben terziyim ve Zalimlerin elbiselerini dikiyorum. Acaba ben Kassas Suresi 17. ayet gereği zalimlere yardım edenlerden olurmuyum?” diye sorar.
Alim şöyle cevap verir:
“Hayır sen zalimlere yardım eden değilsin. Bilakis sana iğne iplik satanlar zalimlere yardım edenlerdir. Sen bizzat zalimin kendisi olmuşsun”
İşte günümüzde AK Parti iktidarının Soykırımcı, Siyonist İsrail’e petrol taşıması da bu kabildendir. Bu iktidarın işlediği bir cürümdür, zulümdür.
Hazreti Peygamber Efendimiz “Cihadın en faziletlisi zalim sultanın yanında hakkı söylemektir” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, “Melâḥim”, 17; Tirmizî, “Fiten”, 13).
Zalim idareciye karşı ses çıkartmak her müslümanın boynunun borcu olduğu gibi, zulme karşı sabreden, direnen gençlerin alıkonulması ve sınırdışı edilmesine karşı durmak da vazifemizdir.