“Kişi Kendi İçin İstediğini Kardeşi İçin De İstemedikçe…” – 23 Ağustos 2024 Cuma Hutbesi
Emek ve Adalet Platformu olarak Diyanet’in toplumsal sorunlara ve siyasi meselelere değinmeyen, İslam’ın sermaye lehine ve devlet onaylı yorumunu empoze eden Cuma hutbelerine karşı, her Cuma günü Alternatif Hutbeyi okurlarımızın ilgisine sunacağız. (Öne çıkan görsel: CarrefourSA deposunda çalışan işçiler Cuma namazı çıkışında sloganlarla direniş alanlarına yürüyor.)
:عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) قَالَ
“.وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لِأَخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ مِنَ الْخَيْرِ”
(T2515 Tirmizî, Sıfatü”l-kıyâme, 59)
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum Hadis-i Şerif’te Allah Resulü (sav) şöyle buyuruyor:
Enes’ten (ra) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz.”
Allah Resulü (sav) her mümin için bir timsal, yolumuzu kaybetmememiz için bize rotamızı tayin eden bir pusuladır. Sosyal ve bireysel hayatımızda onu örnek almamız bizi Allah’ın rızasına götürecek en hayırlı yoldur.
Okuduğum hadis-i şerifte Allah resulü bizlere kendimiz için istediğimiz iyi ve güzel şeyleri kardeşlerimiz, akrabalarımız, toplumda birlikte yaşadığımız diğer kimseler için de istememizi öğütlemektedir.
Hepimiz kendimiz için müreffeh, maddi sıkıntılar çekmediğimiz bir yaşam dileriz. Çocuğumuzun geleceğinden emin olmak, ay sonunu nasıl getireceğimizden endişe etmemek isteriz. Bu sebeple hepimiz emeğimizin karşılığını hakkıyla alabilmek, haysiyetimiz incinmeden, sağlıklı, güvenli ve insan onuruna yaraşır koşullarda çalışmayı arzu ederiz.
Lakin ülkemizde asgari ücretin dahi altına çalışan, 7 gün mütemadiyen mesai yapan, yaptığı ek mesai ücretlerini dahi tamı tamına alamayan binlerce emekçi kardeşimiz bulunmaktadır.
Kıymetli Cemaat!
- Çocuklarımızın eğitimini teslim ettiğimiz özel eğitim kurumlarında öğretmenler,
- Ailemize yedirmek için marketlerden aldığımız sucuk gibi ürünleri üreten Polonez fabrika işçileri,
- Ülkemizdeki en büyük market zincirlerinden biri olan CarrefourSA’nın depolarında çalışan işçiler
ve burada ismini saymamız mümkün olmayan nice emekçi kardeşimiz, yukarıda saydığım kötü çalışma koşulları ve düşük ücretler sebebiyle bir hak arama mücadelesine girişmiş durumdadır.
Bizler, işçinin alnının teri kurumadan hakkını veriniz emriyle bizleri tembihlemiş Allah Resulünün (sav) ümmetiyiz. Her birimiz elinin emeğiyle hayatını kazanmaya çalışan farklı gruplardan emekçileriz. Kendimiz için istemeyeceğimiz bu kötü koşulları, kardeşlerimiz için de istememeli, onların seslerine ses olmalıyız.
Bu büyük marketlerin, özel okulların ve fabrikaların sahipleri kendi lüks ve şatafat içinde hayatlarını sürdürürken, firmalarında çalışan kardeşlerimizin hayatlarını zindan etmelerine izin vermemeli, herkesin geçinebileceği asgari bir ücrete sahip olması için böyle zamanlarda kardeşlerimizin yanında olmalıyız.
Aziz Müslümanlar!
Unutmayalım ki Allah (cc) bizlere sabrı ve hakkı tavsiye etmekte, bizlerin de sabrı ve hakkı tavsiye etmemizi emretmektedir.
Bu sabır ve hakkın tavsiye edilmesi, maruz kalınan kötü durumlar karşısında pasif bir bekleyiş içine girilmesini değil, bilakis, zorluklara karşı aktif bir tutum alınmasını gerektirmektedir.
Bu sebeple, hakları için türlü yollarla mücadele eden emekçi kardeşlerimizin bu emre uygun hareket ettiğini akıllarımızda tutmalı, onlara bu davada ortak olmalıyız.
Aklımızdan çıkarmayalım ki kendimiz için istemediğimiz şey başkasının başına gelirse, yarın bizim de başımıza gelebilir. Yahut zaten biz de benzer koşullardayızdır.
Kıymetli Müminler!
El hak doğrudur ki rızık yalnızca Allah’tandır. Hiçbir kul, diğer kulun rızkını kesemez, onu küçültemez, ona müdahale edemez. Ancak haddi aşanlar, yeryüzünde fesada karışanlar Allah’ın kullarını kendi hırs ve lüksleri için sefalete sürükleyebilmektedir. Dünyada kötülük yapan, fesat ve fitne çıkaran insanların varlığını, imtihanı, sabır ve hakkı anlamlı kılmaktadır.
Bizlere düşen fitne zamanlarında sabırla direnmek, direnenlerin yanında olmak ve Allah’a zafer için tevekkül etmektir.
Hutbemi bitirmeden evvel 10 aydır Gazze’de İsrail’in sürdürdüğü soykırıma lanet ediyor, Yüce Rabbimizden bizleri Gazzeli kardeşlerimizin cihadına destek olabilmekle müşerref kılmasını niyaz ediyoruz.