Çapa Taşeron İşçileri Günlüğü

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde çalışan taşeron işçiler hakları olan kadroları alabilmek için bir süredir hastane girişinde kurdukları çadırda toplanıp çeşitli etkinikler yapıyorlar. Çadırın kuruluşunu sitemizden duyurmuştuk. Çarşamba günü bir basın açıklaması yaptılar. Kendi sitelerinden yayınladıkları günlükleri sizlerle paylaşıyoruz:

Çapa Taşeron İşçileri Günlüğü 16: Mehmet Bekaroğlu Ziyaret Etti

“Uyarma-Bilgilendirme Çadırı” 16. gününde. Bu süre içinde çok şey öğrendik. Bunlardan en önemlisi karşı çıktığımız taşeron sisteminin arkasında ne kadar büyük bir güç olduğunu fark ettik. Aynı zamanda büyük partilerin bile cesaret edip girişmediği bir mücadelenin içinde olduğumuzu anladık.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba

 

Hatırlatacak olursak CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrikulu çadırı ziyaret etmişti. Bugün de HAS Parti’nin tanınmış simalarından ve İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu çadıra geldi.

İşçi Kardeşliği Partisi Genel Başkanı Şadi Ozansü de ziyaretçiler arasındaydı.

Bekaroğlu “Bu nasıl bir devlet, taşerona oyun oynuyor; işsizlik ve yoksullukla baskı altına alıyor? Devlet mazlumu koruması gerekirken onu mağdur ediyor” dedi.

Ozansü ise, “Taşeron sistemi sadece Çapa’ya, Türkiye’ye özgü değil. Avrupa’nın göbeğinde bu sistem uygulanıyor. Avrupa Birliğine Türkiye henüz üye değil ama Avrupa Komisyonunun çalışma hayatına ilişkin kararlarını uyguluyor” diyerek, taşeron sisteminin uluslararası boyutunu vurguladı.

Çapa taşeron işçileri tıpkı TEKEL işçileri gibi, AKP’ye muhalefet eden bütün siyasi çevrelerin çadırın etrafında toplamaya başladı. Gün geçtikçe de daha yoğun bir katılım oluyor.

Önümüzdeki günlerde ise, Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder (Perşembe günü) ile Levent Tüzel (Cuma günü) ziyaretemize gelecekler.

Taşeron sisteme karşı mücadelenin önemini bilen herkesi birlikte mücadeleye çağırıyoruz.

Çapa Taşeron İşçileri Günlüğü 17:Sırrı Süreyya Önder 8 Mart’ta Çadırdaydı

17. gün bitti. Dayanışma ve destek devam ediyor.

Bugün birkaç önemli gelişme oldu.

Birincisi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günüydü. Hem taşeron işçileri olarak hem de SES Aksaray şubesi 8 Mart ile ilgili açıklamalarda bulundular. SES şubesi 8 Mart basın açıklamasını çadırın önünde yaptı.

İkincisi, İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in çadırı ziyaretiydi. Saat 12.00′de çadıra gelen Önder ilgiyle karşılandı. Geleceği önceden duyurulduğu için, taşeron işçileri kadar hasta yakınları olan seçmenleri de Sırrı Süreyya Önderle sohbet etti. Bol bol resim çektirdi.

Üçüncüsü, milletvekilimizin Rektör ile görüşmeye gitmiş olmasıdır.

Dördüncüsü, taşeron şirkete listelerin verildiğini öğrendik. Ancak yarın yeniden görüşme yapılacak. Çapa’da çıkartılacak işçi sayısının 100 civarında olduğu kesinleşmiş. Cerrahpaşa’yı henüz  bilmiyoruz.

Bu önemli gelişmeler, mücadelenin bir hayli sıcak geçeceğini gösteriyor. Önümüzdeki günlerde ciddi sınavlar hepimizi bekliyor.

Aynı saatlerde DİSK Başkanlar Kurulunun Ankara’da İLO Ofisini terk etmeme kararı almış olması ve İLO’nun kapısına çadır kuracak oluşu da ayrıca mücadelenin ortak yönlerini ifade ediyor. “Çadır” eylemleri yayılacak demektir. Çadır’ın merkezinde olduğu eylemler daha etkin oluyor…

Sırrı Süreyya Önder ezan sebebiyle konuşmasını kesip bir süre bekledikten sonra önce emniyetten video kamera çekimi yapanlara “sizin işleri de taşerona verecekler, haberiniz var mı?” diye sordu. Ardından devletin ve hükümetin her şeye müdahale ederken, konu emek olunca ortada görülmüyor. Taşeron işçilikle ilgili konuları görmezden geliyor. 100 bin kişilik cezaevine 130 bin kişiyi koyan AKP, belki yan yana yatırıp sayıyı 200 bine çıkartabilir. Hakkını arayan işçiyi bölücü, ortalığı karıştırıcı diye bakan hükümetin milyonlarca işçinin mücadelesi halinde Türkiye’nin etrafını dikenli telle çevirmesi gerekecek. Bu durumdan çıkış yolu, yapılan bu iştir (çadırı kast ederek). İşçilerin birliği ve mücadelesidir” dedi.

Son olarak HDK ve BDP milletvekili olarak burada bulunduğunu ifade eden Süreyya, bulunduğumuz yerin hastane olması sebebiyle sloganların biraz daha düşük olmasını öneren ve hastalara acil şifa dileyen Sırrı Süreyya Önder, Rektör ile görüşeceğini ve işçilerle görüşmelerini sağlamak üzere randevu talebinde bulunacağını da ekledi.

Taşeron işçiler için bir umut olan bu açıklamanın sonucu bütün işçiler için merak konusu…