“UMUTSUZLUĞA KAPILIRSAN BU KALABALIĞI HATIRLA!”

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Taksim Feminist Gece Yürüyüşü için Beyoğlu’nda Fransız Kültür Merkezi’nde buluşacak ve yürüyüşümüzü gerçekleştirecektik.  Ancak sabah saatleri itibariyle Taksim’e gitmek için kullanılabilecek metro, füniküler, otobüs hatlarının durdurulduğunu ve eyleme izin verilmeyeceğini öğrendik. Şaşılabilecek bir şey yoktu bunda. Her seferinde iktidarın kibri, korkusu ve korkudan kaynaklı öfkesiyle; 1 Mayıs’ta, 25 Kasım’da, Cumartesi Anneleri’nde, İş Cinayetleri Anmaları’nda kısacası hakkımızı aradığımız, mücadele ettiğimiz her alanda karşı karşıya geliyoruz. 

8 Mart bizim için markaların indirime girmesi değildir. Kadınları annelikle, eşlikle “onurlandıran” söylemler, mesajlar ya da alınan çiçekler değildir. 8 Mart bizim için özgürce, hep beraber söylediğimiz şarkılar; öfkeyle, coşkuyla attığımız sloganlardır. 

Emek&Adalet Kadın Grubu olarak Osmanbey metro durağında buluşup Havle Kadın Derneği’nden arkadaşlarımızla  Sıraselviler Caddesi’ne doğru yürümeye başladık. İstiklal’e girmek mümkün değildi, her boşluk polis barikatıyla kapatılmıştı. Ara ara polisler yanımıza yaklaşıp ne yapmayı planladığımızı öğrenmeye çalıştılar. Bizlere zarar vermek istemediklerini, emir kulu olduklarını belki de yalnızca vicdanlarını rahatlatmak amacıyla ifade ettiler. 

Ara sokaklardan merdivenler, yokuşlar çıkarak nihayet Sıraselviler Caddesi’ne ulaştık. Artık bir arada güçlü ve umutluyduk. Rengârenktik; farklı dillerdeki pankartlarımızla, sloganlarımızla, seslerimizle.  Duyduğumuz coşkunun, neşenin tarifi yoktu, ancak yaşanabilirdi.

18. kez bir araya geldiğimiz gece yürüyüşümüzde ataerkinin dayattıklarını reddeden, ifşa eden, kız kardeşliğiyle kucaklayan, savaşa ve mültecilere yapılan zulme hayır diyen ve sokakları, meydanları terk etmeyeceğiz diye direten büyük bir kalabalıktık. Mesajımız çok netti; patriyarkayı da sınırları da kaldırmak istiyoruz.

Sıraselviler’de başladığımız yürüyüşümüz polis barikatları sebebiyle Tophane’ye inmemiz ve oradan da Karaköy’e ilerlememizle sonuçlandı. Yürüyüş boyunca neşeyle, güvenle, kol kola sloganlar attık; şarkılar söyledik. Karaköy tramvay istasyonunda okunan basın açıklamasıyla beraber yürüyüşümüzü tamamladık.

Tüm engellemelere rağmen yürüyüşümüzü yapmış ve sözümüzü söylemiş olduk. Birlikteliğimize olan inancımızı perçinleyip umut ve güç depoladık. Evet, kadınlar olarak birlikte mücadele etmeye ve kız kardeşliğimizi büyütmeye devam edeceğiz! Düştüğümüzde, umutsuzluğa kapıldığımızda bize ne kadar güçlü olduğumuzu hatırlatacak bir gecemiz daha oldu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir