1 Mayıs’a neden mi gidiyoruz?
301 madenciye göz göre göre mezar olan Soma Kömür İşletmeleri’nin patronu Can Gürkan’ın serbest bırakılması ve madencilik ruhsatının geri verilmesi yetmez mi?
Biz emekçiler her gün bedel öder, en ufak bir hatamızda en sert şekilde yaptırıma uğrarken, patronlara her yol serbest olduğu için!
Açlık sınırının altında asgari ücrete mahkum edildiğimiz için!
Bize üç öğün simit yiyin diyenler şatafat içinde yaşarken, bizler, memurundan, işçisine, yoksulluk içinde yaşadığımız için!
Senelerce okul okuduktan sonra iş bulamadığımız, bulduğumuzda ise kötü çalışma koşullarında can verdiğimiz için!
Sabahın köründen gecenin karanlığına çalışmamıza rağmen, ne okul masraflarını, ne ev kirasını, ne de faturaları karşılayamadığımız için!
Yetmez mi arkadaş, isyanımızı söylemek için?
Biz emekçiler emeğimizle ekmeğimizi kazanmaya çalışırken, bazen bankalara kaptırıyoruz elimizi, bazen patron gözünü dikiyor kazancımıza. Ellerimiz yorgun bedenlerimizin boş ceplerinde kalıyor. Patronlar en ufak hatamızda işten atmakla tehdit ediyor, ekmeğimizle terbiye etmeye kalkıyorlar. Ölüyü gösterip sıtmaya razı etmek istiyorlar bizi.
Onların sahip oldukları zenginlik bizden çaldıklarıdır. Mülk sahiplerinin, bizlerden çaldığı özgürlüğümüzün, haysiyetimizin ve alın terimizin çilesine göğüs germeye çalışıyoruz. Kendimizi ve birbirimizi geliştirme, gelişip bambaşka insanlar haline gelme imkanımızı çalıyorlar – işte bu en önemlisi! Bu yaralarla yaralanıyor, gittikçe dibe batıyoruz her gün.
Kadın işçiler olarak ise tüm bu eşitsizliklerin üzerine bir de cinsiyet üzerinden çifte standarta maruz bırakılıyoruz. Sadece kadın olmak bile pek çok iş kolunda çalışma imkanının olmaması anlamına geliyor. Kimi zaman doğum yapmayacağımız üzerine sözleşme yapmak zorunda kalıyor, kimi zaman iş yerinde tacize, şiddete ve mobbinge uğruyoruz. Kreş hakkımız çoğu zaman karşılanmıyor.
Kadın ve erkek işçiler olarak bu çarpık düzene itiraz ediyoruz. Eşit işe, eşit ücret, iş yerlerine kreş ve adil bir çalışma düzeni istiyoruz.
Her bir havvakızı ve âdemoğlunun eşit ve hür yaşadığı, güzel ahlakın hâkim olduğu bir yeryüzü talebimiz var. Ne devlete, ne sermayeye kul olunmayan bir dünya hayalimiz var. Hakça üretip, adilce bölüştüğümüz bir nizamda mümkündür bu.
Allah’ın bize verdiği aklı kullanarak ve örnek gösterdiği güzel ahlakı izleyerek bu dünyayı birlikte kurabiliriz. Bu imkânsız değil. Ve biz bunu bir farz olarak telakki ediyoruz.
İşte buna yürüyoruz. Seni de bekleriz!
1 Mayıs sabahı saat 09:30’da Üsküdar Vapur İskelesi’nde buluşuyor ve çağrılarımızı yaptıktan sonra, hep beraber 1 Mayıs Alanı’na, Bakırköy’e yol alıyoruz.
Emek ve Adalet Platformu & Uyanış Hareketi
Gençleri ve nitelikli duyarlılıklarını tebrik ediyorum.
Yeni çağın dilini vahy’den imbiklemek emek işi adalet gereğidir… https://t.co/BuvYzdjNLv