Cam İşçileri haklarının peşinde, direnmeye devam diyor!

Geçen hafta direnişlerinin 92. gününde Mersin’de işten atılan cam işçilerini ziyaret ettik. Beykoz Devlet Hastanesinin üç beş adım yanında kurdukları kulübelerinde oturmaktaydılar. Önce selam ettik. Sonrasında ikram ettikleri çayı bir yanımıza alıp ahvali sorduk.

Gerginliklerin kökeni sendikanın işçilere göre, işçilerin yanında durma görevini ifa etmediği eski tecrübelere kadar uzanıyor.

Sendikacılığın türlü mafyatik, içlerinden bazılarının arasında dolanan devletimsi versiyonlarıyla karşılaşan memleket işçileri bu işin yanlış olduğunu beyan etmişler. Fitili ateşleyen de işten çıkarmaların söz verildiği gibi yapılmaması olmuş.

İlk geldiklerinde sendikanın genel merkeziyle görüşmeye çalışmışlar ama genel merkezdekiler onları ısrarla geri göndermeye çalışmış. İşçiler onların yaklaşımının samimi olmadığını söylüyor. “İşveren haklı”, ”gidin direnişinizi fabrika önünde yapın” demişler. İşçiler bunca zamandır direndiklerini ve sendikanın destek vermediğini, yıllardır sendikalı olduklarını ve sonuna kadar da bu işi götüreceklerini söylemiş.

Sendikanın yanına çadır kurmuşlar ve yılbaşında sendika özel güvenlik istihdam ettikten sonra onları kaba kuvvet kullanarak sendikadan dışarı çıkarmış. sonra da tatile gitmişler.

Aradan geçen bir aydan fazla zamana rağmen İstanbul’un hâlihazırdaki soğukluğu o günleri düşündürterek işçileri harekete geçirenin ne denli sağlam bir saik olduğunu gösteriyor. Hâlihazırda oturdukları kulübe altına çok kişiyi alacak kudrete sahip değil. Bu sırada işçilerden yeni gelenler oluyor. Biraz daha sıklaşıyoruz.

O yılbaşı günü “emekçi dostları” onlara kalmaları için minibüs getirmiş. Sonra 19 Ocak’ta çadır kurmaya karar vermişler. Bu arada da açlık grevindeler. Çadır kurulduktan sonra valiliğe yapılan şikâyet neticesinde çadırları kaldırılıyor. Sonrasında o an içinde oturduğumuz kulübeyi yapmışlar.

DSC07554-1
Geçen Cuma Mersin’den aileleri çocukları gelmiş Levent Kanyon Alışveriş Merkezi önünde bir araya gelip Şişecam Holding Genel Merkezine yürüyüp burada basın açıklaması yapmışlar. Bunun direnişin sonu olmadığını direnişin hedefinin dönüşün sağlanması olduğunu söylüyorlar.

İlk taleplerinin tüm haklarıyla işe dönmek, ikinci taleplerinin de sendikada kurum için bürokrasinin ortadan kaldırılması olduğunu söylüyorlar.” Atama olmasın, işverenle işbirliği olmasın kurum içi demokrasi olsun” diyorlar.

Sonrasında işe başladıkları yıllarda maaşları dolayısıyla nasıl bir alım gücüne sahip olduklarını ve zamanla geliştirilen ekonomi politikaları sonucunda bu alım güçlerinin nasıl düştüğünü onlardan dinliyoruz. Hem sendikaya hem işverene direnen işçilerin çaylarından son yudumu da aldıktan sonra daha sonra tekrar ziyaret etmek dileğiyle vedalaşıp ayrılıyoruz. Ziyaret etmek isteyenler Beykoz Devlet Hastanesi’nden geçen herhangi bir ulaşım aracına atlayarak direnen işçilerin kulübesine ulaşabilir.

DSC07558-1

Foto-video : Ammar Sezgin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir