Monthly Archive: Mayıs 2014
DTK’nın çağrıcılığını üstlendiği ve çok sayıda melenin, akademisyenin ve aktivistin katıldığı Demokratik İslam Kongresi 11-12 Mayıs tarihlerinde Diyarbekir’de gerçekleşti. Kongrede; zalim, mazlum ve adalet kavramlarının İslam’daki yeri ve bu kavramlar çerçevesinde Müslümanların Kürt meselesine...
Türkiye’deki kültürel yarılmanın politik yarılmaya hiçbir kayba uğramadan taşınması sahici saflaşmaların seslerinin kısılmasına yol açıyor. Merkez-çevre dikotomisine yerleştirilen laik-muhafazakar kamplaşması, muhafazakar kampta yer aldığı farz edilen sistemin kazananlarıyla kaybedenlerini aynı torbaya doldurarak siyasi arenaya...
Diyarbakır’da iki gün boyunca takip ettiğimiz Demokratik İslam Kongresi sona erdi. İki gün boyunca İslam coğrafyasının sorunlarına ve coğrafyamız özelinde Kürt sorununa, çoğulcu, özgürlükçü, adil ve eşitlikçi bir içtihad imkanı arayan kongrenin değeri yadsınamaz....
Fırat Mollaer, Atasoy Müftüoğlu ve Tanıl Bora ile muhafazarlık üzerine üç seminer.
“Patronsuz bir yaşam kurmak istiyoruz. Herkes yine işçi olarak çalışacak ama insanca koşullarda, yaşanabilir bir ücrete, altı saatlik mesailerle…” Kazova’dan bir işçi Onlar yüzbinlerce ağacın katledilmesinin ardından açılan boşluğa dikilecek 3. Köprünün göçüğü...
İki metal işçisi, Bülent ve Cihan ile söyleşi Söyleşen: Suat Yalçın 12 Nisan 2014 Metal sektöründe çalışan iki dostumuz, iki güzel insan Bülent ve Cihan’la yaptığımız bu güzel sohbeti kısaltarak ilginize sunuyoruz. İki İslamcı...
Muhafazakar / mütedeyyin mahallede kentsel dönüşüm meselesi nostaljik ve estetik bir tartışmadan öteye geçemiyor. Şüphesiz bu durum mevzunun ekonomi-politik mahiyetinin can sıkıcı, mide bulandırıcı durumlara temas etmesiyle yakından alakalı. Yazılarında sağ-muhafazakar düşünceyi ustalıkla yapısöküme...
Yerel seçimlerin üzerinden 1 ay geçmişken, iktidarın eteklerine tutunarak var olmayı yadırgamayan sözde entelektüellerimiz, ikballerini en azından bir müddet daha sürdürecek olmanın verdiği rahatlıkla üst perdeden analizler yapmaya devam ediyorlar. Sesler özenle kısık tutularak,...
24 Nisan 2013 günü Bangladeş Rana Plaza’da meydana gelen iş cinayetinde 1138 işçi can verdi, bizler o işçilerin emekleri, alınterleri ve kanları ile ürettikleri mamulleri alıp rahatlıkla giyiyoruz, o büyük büyük şirketler bu işçilerin...
Emek ve Adalet Platformu olarak 1 Mayıs’a çıkış metnimizin girişinde şöyle demiştik: “1 Mayıs’a gidiyoruz, çünkü işçilerin sorunları, işçilerin sesi yükselmeden çözülmüyor. Haklarını talep etmek ve onurlu bir yaşam isteyen işçiler yalnızlaştırılıyor, çaresizleştiriliyor.” Evet Taşeron...