Monthly Archive: Haziran 2013
İstanbul, son bir ay içinde ilginç bir siyasal/toplumsal deneyim yaşadı. Gezi Parkı’nda 16 gün süren “devletsiz” hayat, ömründe ilk kez siyasi bir eylemin içine dahil olan insanların muhayyilelerini dönüştürme potansiyeli taşıyor. Muhtemel bir dönüşümün...
“Bir ülkede polis çirkin oldu mu, o ülkede hiç bir şey güzel olamaz. Bir ülkede halk polise güvenmedi mi, reisi cumhuruna bile güvenmez..” Orta yaşlara gelmediğim vakitlerdi daha. Lise yıllarındaydık, gençtik.. Maçlara gider,...
Her analiz, söz söylediği meseleye dair siyasal bir yön verme girişimidir. Gezi parkı olaylarında mücadelenin önemli bir boyutu da meselenin tanımlanması ve anlamlandırılması üzerinden yaşanıyor. Gezi Parkı gündeminin yoğunluğundan dolayı direnişin aktörleri henüz sokaklardan...
T24 sitesinden Hazal Özvarış’ın Yıldız Ramazanoğlu ile gerçekleştirdiği bu kıymetli röportajı dikkatinize sunuyor, Ramazanoğlu’nun ferasetine ve sözünün gücüne bir kez daha hayranlıkla şahitlik ediyoruz. Söyleşi: HAZAL ÖZVARIŞ hazalozvaris@gmail.com “Bir zamanlar mazlum olmak şimdi bizim...
Ortadoğu Baharı’nın filiz vermeye başladığı dönemlerdi. Tunus’ta bir can yanıyor, Libya’da halk ayaklanıyor, Tahrir’dekiler vazifesini yerine getirmeye çalışıyordu. Suriye de bu sese kulak vermiş, sokaklara çıkmıştı. Bizler de durumun sosyolojisini kavramaya çalışıyor, kavrama arayışında...
İsmet Özdemir, Hasan Özgür, Yüksel Kum, Serkan Miral, Mevlüt Özbek, Özcan Özkan ve Mustafa Öztürk. Bunlar 17 Haziran’da Milas’ta metan gazı zehirlenmesi sebebiyle işlerinin başında hayatlarını kaybeden yedi taşeron işçi. İşçilerin, hele de taşeronsa -ya da...
Emek ve Adalet Platformu olarak Gezi olayları karşısında, kurulan ikiliklerin dışında bir bakış açısının peşindeyiz. Bu yüzden toplu fotoğraflardan çok ayrıntılara odaklanan bakışlara büyük ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Karşılıklı anlayışsızlık ve mağduriyet/nefret temelli birikimi büyütmekten...
Gezi parkı eylemleri ile ilgili yazılan eleştiri yazılarının çoğunda yaşanan toplumsal kalkışmanın dinamiklerini ele almak yerine “destekleyen-desteklemeyen” ekseninde tartışmalar yürütülüyor. Genellikle ya büyük resmi görmeyen masum eylemci profili çizilerek eylemlere katılanların iradesi hiçe sayılıyor...
çArşı önce bir teşekkür mektubu yazmıştı.1 Bu mektupta kullandığı dilin sahiciliği ve duygusu ile gönüllerimizi fethetmişti. Şimdi de; “Evvellerimiz ve geleneğimiz olduğu için, dayatılana karşı çıkıp başka bir dünyayı mümkün görebiliyoruz. O yüzdendir ki,...
Temel, Dursun ve İlyas ayrılmaz bir üçlü, yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor. Beraber geziyorlar, beraber oturup kalkıyorlar. Bir gün limanda bir gemiye mürettebat olmak için başvuruyorlar, kaptan Temel’e soruyor, “Sen ne iş yaparsın”, “Ben çok...