Melamilik, Melamiler ve Tarihsel İzdüşümü

3 Responses

  1. Furkan dedi ki:

    Ben eskiden yıllarca bir melami olarak bu yazıyı okuyan insanlara önemli tespitlerini belirtmek isterim.

    Melamiliğin sakinlik affetmek nefsi kınamak tasarruf gibi İslam a uyan çok güzel tavsiyelerine karşın çok büyük iman ve amel hataları var İslam ile taban tabana zıt, araştırdığım kadarıyla antik yunan felsefesi ve budizmden geliyor.

    Kur’an a direk ters bir ilke olarak kulun yok olup Allah ile kulun birleşmesi, ibadetlerin bir kısmının terki, hindu ve hristiyan inancının benzeri olarak Allah’ın ete kemiğe bürünüp Yunus,Fedai, Ahmet, Recep, Lütfi,Cemalnur vs diye görünmesi, Allah ın emirlerinin ve yasaklarını yani şeriatın gereksiz bir detay zannedilmesi.
    Tesettür ün namazın orucun terki bunlara ehli kitap hristiyanlar gibi kelimelere yeni anlamlar kaydırarak yeni kılıflar bulunması. İşte namaz miraçtır oruç urucdur yükselmektir tesettür sadece kalbi örtmektir gibi. Bunlar asla yeterli ve gerçek degil.
    Kur’an ve Kur’an çevirileri okumak varken ilahi defterlerinin okunması. Şeyhin ve evliya denenlerin rab edinilmesi. Tarikatların bazıları kısmen, melamilik tamamen vahdeti vücut küfrüne bulaşmış durumda. Oysa İslam’da varlık birliği yok, varlıklar varlıktır Allah ise ilahdır.
    Dinimizde mahluk ve Halik çok keskin bir şekilde ayrı şeylerdir. Biraz Kur’an okuyan birisi muhakkak bu dediğimi anlayacak ayetlere denk gelmiştir.

    Allah’ı tüm noksanlardan tenzih ederim.
    O tek ilahdır.
    Ben ise sadece O’nun aciz bir kuluyum.
    Yani Enel Hakk demeyeceğiz.
    Enel Abdullah diyeceğiz.
    Bu dinin aslı.

    Ne bir mezhebe ne bir tarikata ne bir felsefeye ihtiyacımız yok. Melamiler tarikatçıları eleştirirler ama kendileri de maalesef tarikatlar gibi bir çok vasfı bidati ve hurafeyi üzerlerinde taşımaktalar. Nefes zikri gibi mertebe gibi Allah’ ın emretmediği bir çok şey var.

    Rabbimiz bizden din olarak Muslimler olmamızı istiyor. Size de arı duru tek gerçek olarak sadece İslam’ ı tavsiye ederim. Kur’an ayrıntılı olarak açıklıyor.

    Aman dikkat. Lütfen objektif olarak sıfırdan araştırınız. Yeniliği severdiniz. Kendimizi Kur’an ile yenileyelim.

    Doğru olarak ne yazdıysam Allah’dan yanlış olarak ne yazdıysam bendedir. O üstündür, hepimizden ayrıdır ve Rabbimizdir.

    Selamlar olsun.

  2. Şinasi Karaca dedi ki:

    Gerek yazıyı yazan olsun, gerekse yazara cevap veren o bir kişi (Furkan arkadaş) olsun ikiside dıştan bakış sahipleri. Her ikisinide tanımam. Yazı metninde konuşmalarına baktım. Bilmemek ileler yani bu konuda cehaletteler! Her ikisininde zikri yok. Zaten bu konuda milyon yanlış yazı var. Tek ortak noktaları dışta oluşları ki bu zikirsiz oluşlarından naşidir. Akılla bu kadar yazabilirler. Yazık aleme varlık vermişler. Akıl ehli böyledir. İflah olmaz. Zikirle açılan gönlün gönül bilişi gerek, aklen idrak yetmez. Aklın vargıları suyu sirke gösterip talibine sirke diye satmak olmaktadır… Allah kurtarsın akıl ehlini, aklın çılgınlığından ve akıl çılgınlığından…

  1. 16 Aralık 2016

    […] – Ali Bolat – Melametilik (Kitap) (118 sf.) – Ali Bolat – Muhyiddin İbnül Arabi’de Melamet Tasavvuru (Makale) (13 sf.) – Bekir Kayabaşı – Sarban Ahmed Divanı’nda Melamilik (Makale) (24 sf.) – İbrahim Agah Çubukçu – Melamilik Hakkında Gözlemler(Makale) (6sf.) – Mikail Bora Kaplan – Melamilik, Melamiler ve Tarihsel İzdüşümü (Makale) http://www.emekveadalet.org/genel/melamilik-melamiler-ve-tarihsel-izdusumu/ […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir