Biz Zengin Düşmanı mıyız?

10 Responses

  1. alp dedi ki:

    Suat abim yazı çok epik çok güzel olmuş tebrik ediyorum. Bir sürü şeyi birbirine çok güzel ve özgün bir şekilde bağlamışsın.

    Kapitalizmin ne olduğunu tanımlama aslında çok önemli ve oldukça da zor bir mesele. Tam olarak neye/nesine karşı olduğumuz, nesini eleştirdiğimiz, nesini ve nasıl düzelteceğimizi hem kendi hem de muhataplarımızın kafasında netleştirmemiz için bu çok gerekli. Bu meseleye iyi girmişsin ve güzel de çıkmışsın. Şu kısım bana önemli göründü:

    “Kuşkusuz herkes böyle sonsuz bir birikim faaliyetine girme güdüsüne sahip olacak diye bir mecburiyet yok, aslında bunu çok az kişi başarabiliyor. Ama bu tür faaliyetlere girenler, orta vadede başka dinamikleri takip edenlere galip gelirlerse, o sistem kapitalisttir. Sonsuz sermaye birikimi de her şeyin gittikçe daha fazla metalaşmasını gerektirir ve kapitalist bir dünya ekonomisi bu yönde sürekli bir eğilim göstermelidir. Modern dünya sistemi de kesinlikle bu eğilimi göstermektedir.”

    Karatani referansı da hoş olmuş reis. Helal olsun iyi okuyorsun. Orkunların okumaya eklenebilirsen oraya çok şey katarsın Suat abi. Karatani için de şunu aktarmış olayım. Ayşe Çavdar abla ile konuştuyduk bir kez. Express dergisini çıkaranlardan Yücel diye bir abi var. O Karatani’yi epey iyi biliyor. Onu çağırıp ondan bir gün Karatani dinlemek epey ilginç olacaktır ve Ayşe ablaya bir ricaya bakar. Not etmiş olayım. Karatani kapitalizmin yerine ne koyacaz sorusu açısından kıymetli bir adam. İlginç ve somut fikirler ve bunları Japonya’da pratik olarak da uygulamaya kalkışmışlığı var.

    Sondan üçüncü paragraftaki “sorumluluk” vurgun da çok yerinde ve vurucu abi.

    Bizi uyutmayan, deli manyak eden, akıntıya karşı bunca uğraşmaya sevk eden o sorumluluğun kaskatı varlığını ensemizde hissetmemiz işte.

    Eline sağlık reis, büyüksün. Bir şeyleri adım adım ilerletiyorsun, inşa ediyorsun. Tam yol devam.

    Bu hatta hep beraber el atak, omuz verek dostlar.

  2. Yazıda aktarılan ana fikre katılıyorum. Müslümanlar asla açgözlülükle servet biriktirip, fukaralığa yol açan kodamanlara dostluk besleyemez. Hatta kin beslemesi daha makuldur. Can almak nasıl suç ve günahsa, yoksulluğa vesile olup bebeleri aç komak ve işçileri ölüme mahkum etmek de aynı oranda suç ve günahtır kanaatimce. Ama yazının genel çerçevesindeki bir soruna dikkat çekmek istiyorum. Yazarın bilgi kaynakları farklılaştıkça ortaya çıkan metin bir kolaja dönüşüyor. Yani yazarın insanlık tarihi anlatımındaki alıntılar din dışı varsayımlara dayanırken kapitalizm karşıtı söylemleri dini temele dayanıyor. Bu sorunda bir dindarın gözünde metnin inandırıcılığını zayıflatabilir. Bu nedenle kapitalizm eleştirisinin ayetler üzerinde yapıldığı bir metinde insanlık tarihi anlatımının da ayet veya dini menkibelerle desteklenmesi gerekir. Bu eleştirimi iyi niyetlerle yaptığımı inşallah belli edebilmişimdir.

  3. suat dedi ki:

    Kapitalizm elestirimizi tabiiki ayetler uzerinden kurmaya çalışıyorum, çünkü yaklasik iki yıldır yapmaya calistigimiz okumalarda şunları gördüm. Bir k ere memlekette İslam ve iktisat uzerine yapılan çalışmalar ya sadece faiz gibi spesifik bir alana takilip kalmış, yada yazilanlar bizi götürüp liberalizme bağlıyor ( Tek istisna Ahmet Tabakoglu hoca), gelelim iktisatla veya sosyolojik tesbitlerle ilgii verdigim referanslara, bana göre Ibni Haldun’dan bu yana İslam dünyası o capta bir eser meydana getirememistir, ikincisi iktisat tartismalari batı eksenli yürütülen tartışmalardir ve modern zamanların tartismasidir yani İslam dunyasi bu konuda çok geride kalmıştır, heleki ülkemizin hali daha acidir, hani ülkede şöyle en azından İran gibi falan geleneksel bir medrese eğitimi bırakılmış olsa oradan belki bir şeyler çıkardı ama malesef yok.Yani sosyoloji ve iktisatta butun metinlerimizin kaynakları batılı o yüzden bu alandan bir seyler kurmaya çalışıyorum. Çünkü biz müslümanlar modern zamanlara dair bir seyler soyleyemiyoruz o halde Kuran ve Sünnet temel metinlerimiz olmak üzere oralardan bir şeyler çıkarmak zorundayız. Bir dindarin inanmamasi meselesine gelince o bence yikilmaya başlıyor. Artık gençler biraz daha bu konularda dünyaya farklı bakıyor, yüzyıllar öncesinde donup kalan bilgilerle bu gunleri kuramayiz.

  4. suat dedi ki:

    İstanbul Üniversitesi’nde İGİAD’ın yaptığı bir İslam İktisadı ve iş ahlakı ile ilgili iki günlük seminerler dizisi vardı, yerli yabancı bayağı bir katılım. Bir Üniversitemizin Rektörüne işçi sendiklalrıyla ilgili bir soru soruldu, verdiği cevap ” Kuran’da sendika bahsi yoktur” Bu örneği niye verdim, dünya devamlı bir şekilde değişirken ve dönüşürken biz Müslümanlar hiç bir zaman özne olamıyoruz, çünkü ne söyleyeceğimizi bilemiyoruz, ben naçizane bir şeyler yazmaya çalışıyorum, keşke şöyle esaslı bir külliyatımız olsa da oralardan faydalansak ama maalesef yok, yani arıyoruz işte ne çıkarsa bahtımıza.
    Ha bu arada tavsiye edebileceğiniz yayınlar varsa onlara da bakalım ve faydalanalım, selamlarımla

  5. zaferkafkas dedi ki:

    Suat Bey, mail bırakırsanız, word formatında islam ekonomisi hakkında bir kaç kitap ve makale gönderebilirim.

    Saygılarımla,

  6. Cüneyt dedi ki:

    http://www.akevler.org sitesinde geniş bir külliyat bulabilirsiniz.

    Süleyman Akdemir’in

    Sosyal Denge-1
    Sosyal Denge-2

    kitapları da konu hakkında çok kapsamlı/emsalsiz kitaplardır.

  7. Hocam, kastım Batılı kavram ve kaynaklardan faydalanmamak değil. Tabi ki Batılı kaynaklardan faydalanacağız ama bu aktarımlara dini destek ve ya dindarların anlatımlarından destek bulmak aktarımını güçlü kılar. Örneğin İnsanlık tarihine dair anlatılarınızın Ali Şeriati ve Cemalettin Efgani ve Muhammed Abduh’dan destek alarak kuvvetlendirebilirsiniz söylemlerinizi.

  8. suat dedi ki:

    Sabahattin bey, verdiğiniz örnekler önemli özellikle Ali Şeriati üzerinden okumalar yaptım, Cemaleddin Afgani aynı şekilde ama problemim biraz şöyle bu Kapitalizm, Liberalizm, Neo liberalizm denilen şey ne ise bu yazarlarda dahil tam istediğim şeyleri karşılayamıyorlar gibi geliyor ve ben kapitalizm denilen şeye karşı argümanları biraz kendi içinden çıkanlarla kurup, bizim inancımızın ana metinleriyle desteklemeyi ve evet işte budur, Kuran bize bunu öneriyor ama sistem bizi bu şekilde yaşamaya mecbur ediyor gibi ama sistemin kurucuları da şuralarda açmazlara düşüyorlar. Biraz ezber bozalım diye düşünüyorum, örneğin Marx’ın Kapital’inin iyi bir okumasını biz Müslümanların yapmasının çok önemli olduğunu görüyorum. Ama söylediğiniz konuda haklısınız.

    • Cüneyt dedi ki:

      Suat Bey,

      Her türlü kaynaktan faydalanalım ama öz kaynaklarımızı neden küçümsüyoruz anlamıyorum. Karl Marx okuyalım aman aman deniyor da neden iş Süleyman Karagülle’ye gelince bütün kapılar kapanıyor, aşılmaz duvarlar örülüyor?

      Halen yaşadığı için mi? İçimizden biri olduğu için mi? “Bizden adam çıkmaz” fikri baskısına boyun eğildiği için mi? Kur-an’dan sistem çıkmayacağına inanıldığı için mi? Din dindir ekonomi ekonomidir Allah buna karşımaz, tenezzül etmez mantığı mı sarmış her yanımızı acaba?

      Şah damarımızdan bize daha yakın Rabbimiz; sosyal, ekonomik, siyasal, askeri dahil her konuda Kur-an mucizasiyle ilmin kullanılış metodunu bize açıklamıştır. Kur-an ilmin tefsiridir bir yerde. Usul-u fıkıh onun anahtarıdır.

      • suat dedi ki:

        Ben öyle bir sey söylemedim, küçümsemek ne demek, estagfurullah ne haddime, belki meramimi anlatamadım, benim söylemeye çalıştığım Müslümanların ihmal ettiği bir yere dikkat cekmekti. Selamlarımla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir